adigehaber
  “Adıge mak”ın İnternet Yayını 6 Kasım’dan Beri Verilmiyor
 

“Adıge mak”ın İnternet Yayını 6 Kasım’dan Beri Verilmiyor

23 Kasım 2015


Maykop’ta Adıge dilinde yayınlanan “ Adıge mak” gazetesi Adıge Cumhuriyeti Devleti’nin yarı resmî yayın organı. Adıge Cumhuriyeti Başı’nın/ Łıŝha’nın, hükümetin ve parlamentonun çıkardığı yasa, kararname, yönetmelik ve benzerleri, resmi dil olduğundan Adıgece olarak da “Adıge mak”ta yayınlanır.
Gazete, esas olarak, devletçe finanse ediliyor, finanse edilmesi devletin yükümlülüğünde. Buna rağmen internet yayını süreğen biçimde sık sık kesintiye uğruyor. Geçtiğimiz aylarda bir ay süreyle internet yayını kesintiye uğramış, gazeteyi izleyememiştik. Buna değinmiştik Gazete genel yayın yönetmeni Sayın Derbe Timur’un konuya ilişkin verdiği açıklayıcı bilgiyi de yayınlamıştık; buna göre, gerekçe, internet yayınını düzenleyen görevli yıllık iznini kullandığı için internet yayını verilememişti (“Adıge mak” Gazetesi Adıgece Yazıları İnternetten Vermiyor)...
Ek önlem almaya gereksinim duyulmamış... Özrü kabahatinden büyük denen şey de bu olmalı.
Buna karşın “Adıge mak”ın Rusça internet yayını aksamasız veriliyordu, şimdi de günü gününe veriliyor.
Bundan amaç, diasporayı (Adıgey dışındaki kişileri) habersiz/ kaynaksız bırakmaksa, boşuna. Haberler Rusça kaynaklı olarak da sürekli diasporaya ulaşabiliyor. İletişim çağındayız. Tabii o zaman ikinci elden, çarpık ve tarafsızlığı zedelenmiş haber akışı da gelebiliyor. Söz gelişi, Thakuşıne- Thakuşinov, Kumpıle de Kumpilov oluyor, Rus mu değil mi kafalar karışabiliyor, Adıgece de güme gitmiş oluyor ...
Belirttiğimiz gibi kesintiler daha önceki yıllarda da yaşanmıştı. “Adıge mak”, dediğimiz gibi özel değil, en azından yarı resmî nitelikli bir devlet yayın organı. Devletçe finanse edilmesi, maaşların ödenmesi, kadro şişkinliklerinin dağıtılması, ekonomik yayın ilkesinin hayata geçirilmesi gerekmez mi? Adıgey’de herşey para mı olup çıkmış? Para almadan hizmet ifa eden, elini taşın altına koyan birileri kalmamış mı? Yoksa buna yol açan Rus mu?..Baskı Moskova’dan mı geliyor?..
Bilemiyoruz.
Şair Fuzulî, “Selam verdim, rüşvet değil deyû almadılar” diye yakınmıştı Padişah’a, İstanbul’a Bağdat’tan yazdığı mektubunda emekli maaşını alamadığı için. Adıgey’de de işler o hale mi gelmiş yoksa? Bizde olsa, bir gazeteden 10-15 yazıyı kopyalayıp internete vermek işten bile sayılmaz, bunun için adam tutmaya gerek de duyulmaz, o işi gazete personelinden birileri gönüllü olarak da üstlenebilirler. Bizler yaptığımız her şeyi beklenti içine girmeden, kırk para almadan yapabiliyoruz, niye? Halkımıza olan sevgimiz gereği. Bizde bir kişi bütün makaleleri, bir gazetenin ya da derginin bütün yazılarını çok kısa bir süre içinde internete yükleyebiliyor. Bilemiyoruz, Rusya’da göbekler parayla mı kesilir olmuş...
Gazeteyi ve kurumları Brejnev dönemindeki gibi arpalığa, tekkeye çevirirsen olacağı budur. Selam versen “Rüşvet değil” diye almayabilirler de. Yazık...
***
Adıgey’de kolaycılığa kaçılıyor olmalı, Adıgeliğe yakışmıyor bu, yoksa Adıgece de bir sömürü aracı mı olmuş? “Arğoyım yıḱopk xetxınım teri tıpıhağa?” (Yoksa sivrisineğin budundan parça almaya kalkışmış mıyız?). Koskoca Enstitüler, Sosyal Bilimler Araştırma Enstitüsü ve üniversiteler ne güne duruyor? Süs için mi? Adıgece açıklamalı tek bir sözlük olsun 55 yıldan beri basılamamış. Adamlar ne yaparlar? Enstitüler birer arpalık mı olmuş? Ayda toplam 4 işgünü, haftada iki yarım gün tutarında çalışıyorlarmış, verilen bilgiler öyle. Rahmetli Ç’eraş Zaynab’ın editörlüğünde 55 yıl önce, 1960 yılında yayınlanmış 10 bin sözcüklü küçük bir Adıgece sözlük var, 55 yıldan beri onun üzerinde yatılıyor. Ayıptır. Koca cumhuriyet 55 yıl boyunca Zaynab dışında bir dil bilgini, Adıgece sevgisi olan birilerini yetiştirememiş mi? Yiyicilik, tembellik ve umursamazlık o denli mi yaygın hale gelmiş? Adıgelik bu kafayla nasıl yükselsin ki?..
***
Bir de bakıyoruz, 200 bin Karaçay kendi arasında para topladı, özel uydu Tv yayını kurdu, Karaçayca günlük yayınları başlattı. Bizlerse sadece seyrediyoruz. Sıkılmak gerekir. Koca koca Karaçayca açıklamalı sözlükleri ve kitapları gördükçe insanın imrenesi geliyor. Ölmüşüz de haberimiz mi yokmuş...
Bizde, bir Türkçe sözlüğü eline alan meraklı kişi, -Açumıj Hilmi gibi bilimsel kariyeri olsa neyse-, Türkçe sözcüğe kendince Çerkesçe karşılıklar yazıp sözlük üretmeye soyunabiliyor, edebiyat dili ve kurallar dersen hak getire. Bu işin kolayı. Aslında kolay bir iş değil sözlük hazırlamak, sorumluluk, kollektif çalışma gerektirir. Bilgi kirlenmesi tehlikesi de cabası. Temizlemesi zor olur sonra. Marifet, kopya çekmeden, özgün bir Çerkesçe-Türkçe sözlük yazmakta, asıl marifetse Çerkesçeden Çerkesçeye sözlük hazırlamakta, tabii Rusça ya da Türkçe karşılıkları da yazılırsa daha mükemmel olur.
Daha fazla söyleyecek söz bulamıyor, şimdilik kesiyorum. Hadi hayırlısı diyelim
 
  Bugün 26 ziyaretçi (37 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol