adigehaber
  ‘Çerkes Soykırımı ve Çerkesler’ Konulu Bir Söyleşi - 3
 
‘Çerkes Soykırımı ve Çerkesler’ Konulu Bir Söyleşi - 3
19 Şubat 2015 Perşembe Saat 12:43

 

1864 sürgün ve göçleri tamamlandıktan sonra, doğuda,  Laba Irmağı ile Kuban Irmağı arasında ya da “Base Gubğo” (Base Ovası) denen yerde (Doğu Çerkesya’da) ne kadar bir Adıge ve Abaza (Abazin) nüfusu kalmıştı,  bilemiyorum.   

Kabardey-Balkar ve  Karaçay-Çerkes’te, ne yazık ki, Adıgey’deki ölçüsünde olsun bir bilimsel tarih çalışması yok gibi, çok az.

1858-1865 arası dönemde, o zamanki Rus ‘Kuban Oblastı’nın Laba Irmağı doğusunda yaşayan Adıge ve Abazinlere dağlardaki köylerini terk etmeleri, düzde gösterilecek yerlere taşınmaları ya da Türkiye’ye göç etmeleri bildirildi, süreç kademeli olarak ve sessizce tamamlandı. Bundan söz etmiştik. Rus, yönetim kolaylığı için Çerkes nüfusu, düzlüklerde oluşturulacak büyük köylerde bir araya toplama ve onları  Kazak nüfusla çevreleme – kontrol altında tutma -  politikası uyguluyordu.  

Sonuç olarak Adıge ve Abazalar, Kuban Irmağının kolları olan Küçük ve Büyük Zelençuk ırmakları vadilerinde, her 3-5 km’de bir köy biçiminde oluşturulan yeni köylerine yerleştirildiler, nüfusun çoğunluğu ise Osmanlı Türkiyesi’ne göçe yönlendirildi. Karaçaylara ise dokunulmadı, kendi dağlarında kaldılar.

O zamanlar, yerel makamlar yerliler arasındaki dil farklılıklarını pek bilemediklerinden hepsini ‘Çerkes’ diye değerlendiriyorlardı. Bu yüzden vadilerde Abaza-Adıge karması köyler de oluştu. Dolayısıyla yörede üç dil (Abaza, Adıge, Rus) bilen köylerle de karşılaşılabiliyor.

Yörenin Müslüman nüfusu (Adıge, Abazin, Nogay ve Karaçay) Kuban Oblastı’nın Batalpaşinsk ilçesi (otdel) içinde yer alıyordu.

1897 Rus resmi nüfus sayımına göre toplam nüfusu 215,400 olan Batalpaşinsk ilçesinde  (şimdi ‘Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’) 26,867 Karaçay [şimdi,2010 yılında 218,403], 12,414 Adıge (Çerkes) [şimdi 73,184],  10,370 Abazin (Abaza) [şimdi 43,341] ve bir miktar da Nogay [şimdi Karaçay-Çerkes'te 15,654] bulunuyordu. Çoğunluk nüfus Rus (% 41,9) ve Ukraynalı (% 27,1) idi (1).

Daha doğudaki Terek Oblastı’nda ise, 1897’de 933,936 olan toplam  nüfusun % 9 kadarını oluşturan 84,093  Kabardey (Çerkes) [şimdi 516,826] ile nüfusun % 2,9 kadarını oluşturan 27.370 Tatar ve Balkar bulunuyordu [şimdi Balkar- 112,924] (2).  O yıllardaki değerlendirmelerde Azerilere dendiği gibi Balkarlara da Tatar denilebiliyordu.

1864 yılı ile 1897 yılları arasında, toplam olarak, Kuzey Kafkasya halkları nüfusu 2 kat üzeri arttı (3)  

Özgür Çerkesya’ya ne oldu?

Bu yazının birinci ve ikinci bölümlerinde değindiğimiz Özgür Çerkesya konusuna yeniden kısa bir dönüş yapmamız gerekiyor.

Rus yönetimi Karadeniz kıyı kesimi Çerkesya’yı ve Çerkes ulusunu yok etme ve o topraklarda bir "Yeni Rusya" (Novorossiya) oluşturma stratejisi izliyordu.

Rus, daha önce, aynı stratejiyi 1783’te Kuban Irmağı kuzeyinde uygulamış, yerli nüfusu toptan yok etmiş ve o yerlerde “Çernomorya” (Karadeniz ülkesi) adlı bir Rus/Kazak ülkesi oluşturmuştu.

Şimdi de Rusya, Karadeniz kıyılarını ve hinterlandını (gerisini) Çerkes nüfusundan tamamen  temizleyecek, oraları da Ruslaştıracak, bu arada tehlike oluşturmayacak kadar küçük bir Çerkes nüfusunu da dağıtarak iç yörelere yerleştirecekti (Bu son nüfus da bugünkü 'Adıge Cumhuriyeti’ni oluşturacaktı).

Rus makamlarına ve propagandalarına göre, Kabardeyler uysal (-ehlileştirilmiş-), Kuban yöresi Adıgeleri (Bjeduğ, Kemguy ve Besleneyler) yarı uysal, Şapsığlar, vb de asî (ehlileşmemiş, yabanî/ vahşî) kabileler idiler (4).

Bilindiği gibi, 13 Haziran 1861’de Soçi’de Çerkes Parlamentosu toplandı (5). Parlamento, Çerkesya'nın egemenliğini ilan etti. Parlamento binası, Soçi yöresinde Psahe Irmağı (Psaxe/ Псахэ) vadisinde idi.

Sonuç olarak yeni bir bağımsız devlet kurulmuştu. Bu devlet, Batılı ülkeler ve Osmanlı Devleti tarafından tanınmamıştı. Çünkü, 1815 Viyana Kongresi’nde Avrupa’da mevcut ülke sınırlarının korunması kararlaştırılmıştı ve karar geçerliydi. Bu da yeni devletlerin kurulmasının savunulmadığı, karşı çıkılacağı anlamına geliyordu. “Felaket peş peşe gelir” derler, Çerkeslerinki de öyle olmuştu. 1829 Edirne ve 1856 Paris antlaşmaları, Çerkesya’yı, Rusya sınırları içinde sayıyordu. Sonuç olarak, sömürgecilik çağında yeni bağımsız devletlerin kurulmasına karşı çıkılacağı başından belliydi.

Büyük devletler topraklarını elde tutma, genişletme, denizaşırı toprakları kapışma yarışı içindeydiler.

Çerkesler 19. yüzyıldaki konjonktürel gelişmeleri okuyabiliyorlar  mıydı, bilemiyorum.

19. yüzyıldaki  uluslar arası tanınmama durumunu, konjonktürü  günümüze taşıyarak, bu yeni  Çerkes Devleti’nin meşruiyetini sorgulayan, oluşumu devlet saymama eğiliminde olan ya da olumsuzlayan Çerkesler bile vardır. Doğru değildir bu. Uluslar arası hukuka göre devlet olarak sayılmanın üç temel koşulu vardır, bunlar; 1) Toprak, 2) Nüfus, 3) Egemenliktir. Siyasal ve hukuksal anlamda aranan unsurlar bunlardır. Bu üçü de Çerkes Devleti’nde vardır.

Günümüzden örnek verecek olursak, bugün, Doğu Afrika’da başkenti Hargeisa olan 3,5 milyon nüfuslu Somaliland Devleti vardır ve hiçbir ülke tarafından tanınmamaktadır ama devlettir. Ayrıca BM üyesi olmayan ya da BM üyesi ülkeler tarafından tanınmayan birçok devlet de vardır (Transdinyester, Azawad, vb).

Çerkes Devleti’nin egemen  toprakları vardır, sınırı Karadeniz kıyılarından başlıyor, doğuda Şhaguaşe/ Belaya Irmağına ya da şimdiki Maykop’a değin uzanıyordu. Bu topraklardaki tek egemen güç 2 milyona ulaşan nüfuslarıyla Çerkeslerdi.

1864’te sözü edilen bu egemen Çerkes  Devleti, Ruslarca yok edildi, topraklarında tek bir Çerkes bile bırakılmadı, köyler  ateşe verilerek yakıldı ya da kısmen Abzah yöresinde olduğu gibi Ruslara/ Kazaklara verildi. Yerli halk olan Çerkesler, Ruslar tarafından ya öldürüldü ya da Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı. Bu olgu soykırım dışı bir tanımlama içine sokulabilir mi?

Bu arada Çerkes nüfusunun çok küçük bir kısmı, şimdiki Maykop’un kuzeyindeki ve doğusundaki düzlüklere, özellikle Laba Irmağı soluna yerleştirildi.

***

Laba (Maykop) ve Kuban ırmakları (Yekaterinodar) solundaki topraklara taşınan bu yeni yerleşiklerin sayıları neydi, tam bilemiyoruz. Değişik veriler var. Rus verilerine göre, Çerkes sürgününün tamamlandığı Haziran 1864 sonrasında Kuban Oblastı’nda 100 bin Çerkes ve bunları çevreleyen (kontrol altında tutan) 220 bin de silâhlı Kazak  vardı. 100 bin sayısının içinde Batapaşinsk yöresi Çerkesleri ile  Laba ve Kuban ırmakları solunun eski yerleşikleri olan Bjeduğ, K’emguy, Kabardey ve Besleneyler de vardı, çoğunluk da bunlarda olmalıydı. Bunların dışındaki yeni yerleşikler olan Şapsığ, Abzah ve Vıbıh nüfusu neydi, bilemiyoruz. Arşivlerden araştırmak gerekiyor.

***

1880 yılı verilerine göre, Kuban Oblastı’nda 60 bin kadar bir Adıge nüfusu kalmıştı, demek ki 16 yılda 40 bin dolayında bir nüfus azalması söz konusu. Bu da Türkiye’ye göçün  sürdüğünü gösteriyor. 1880’deki 60 bin sayısının 15 bine yakını Abzah, 5 bine yakını da Şapsığ idi. Kuban yöresinin yeni yerleşiklerinden olan Vıbıhlar ise, diğer Adıgelere karışmış olmalılar. Kuban yöresinde bir Vıbıh köyü kurulup kurulmadığını bilemiyorum.

Göç artığı olarak bugün Adıge Cumhuriyeti’nde 4 Şapsığ ve bir  Abzah köyü kalmıştır. 1861 yılının 2 milyon üzeri Çerkes’inden geride kalanı Adıgey’deki bu 5 köy ile Kıyıboyu Şapsığe’deki birkaç küçük Adıge köyüdür. Bu arada belirtmem gerekir, Adıgey’deki Şapsığ köyleri iç bölünme sonucu da çoğalmışlardır, Abzahlar ise 1880’lerde topluca Türkiye’ye göç etmeyi yeğlemiş görünüyorlar. Bu son göçte Rus baskıları belirleyici olmuştur diyebiliriz: Örneğin, Kasım 1889’da, Laba kıyısında ve Maykop ilçesinde yerleşik 24 bin Adıge’nin 230 bin desyatin (yaklaşık 2, 5  milyon dönüm) tutarındaki verimli toprağının alınması, toprak sahibi olan bu Adıgelerin birkaç aşamada Türkiye’ye gönderilmeleri, el konulan toprakların emekli askerlere ve Kazaklara dağıtılması içerikli bir Rus Hükümet kararı çıkarıldı (6).

Bu arada, Kıyıboyu Şapsığe'nin bu değerlendirmenin dışında olduğunu da belirtelim .

Şapsığe Haritası: Üst köşede, 19.yüzyılda Şapsığ ve Hakuç (Haқuč) yöreleri. Altta da Şapsığ Ulusal İlçesi (1924-1930) ve Şapsığ ilçesi (1940-1945). Şapsığ Ulusal ilçesi (rayon) ilkin, sınırları ince sarı çizgilerle gösterilen üç adadan oluşuyordu. 1940'da  statü ve ad değişikliği yapıldı, Şapsığ ilçesi adını aldı, Tuapse'nin kuzeyinde bulunan ada (Psıbe ve Aguy-Şapsığ köyleri) ilçe sınırları dışına çıkarıldı. Geride, güneyde bulunan iki adayı (11 köyü) içine alan, sınırları kırmızı çizgi ile gösterilen ve merkezi Lazarevsk (Psıřape/Псыш1уапэ) beldesi olan yeni bir Şapsığ  ilçesi (rayon) kuruldu. İlçenin adı, 1943'te Lazarevsk'te alınan ve 1945'te Moskova'da onanan bir kararla Lazarevsk rayonu (ilçesi) oldu (1945). Haritadaki kırmızı yıldızlar Adıgey ve Kıyıboyu Şapsığe'de bulunan şimdiki ana Şapsığ yerleşmelerini/ köylerini gösteriyor.

Karadeniz kıyısında hâlen küçük bir Adıge- Şapsığ nüfusu ve küçük köy yerleşmeleri bulunuyor. Bunların 1864 yılı sonrasındaki tarihi diğerlerinden  daha farklıdır. Buna ayrıca değineceğiz. Onlar 1864 yılında Rus’a boyun eğmeyi ya da Türkiye’ye göç etmeyi kabul etmeyen o zamanki Çerkeslerin torunlarıdır. Örneğin, Hak’uç kabilesi, Rus egemenliğini tanımayarak silâhlı direnişini 1865 yılı sonlarına ya da kitlesel olarak yok edilmelerine değin sürdürdü, kalıntı Hak'uç unsurları da direnişlerini yıllarca, 1880’lere değin sürdürdüler, sonunda Rus makamları ile Hak’uç direnişçiler arasında uzlaşmalar sağlandı. Böylece bugünkü Kıyıboyu Şapsığe köylerinin temeli atılmış oldu. Sayıları 1897’de 1,939’a ulaşmıştı, şimdi [Soçi ve Tuapse rayonunda], 2010 yılı nüfus sayımına göre Adıge-Şapsığ nüfusu 8,961’dir (7).      

Laba batısında durum

Büyük Göç’ten ya da Sürgün’den sonra, Laba batısındaki eski ve yeni Adıge yerleşiklerin sayısı neydi, değişik veriler var. 1864’teki sayı, Adıge tarihçilerden Ĥotko Samir’e göre 51 bin, Abrec Almir’e göre de 80 bindir. Kendileri ile görüşme olanağım olmadığı için bu sayılara nasıl ulaşmış olduklarını bilemiyorum.

1880 yılı rakamlarından yukarıda söz etmiştik. Şimdi gelelim 1897 resmi rakamlarına:

1897’de Kuban Oblastı’na bağlı Yekaterinodar ilçesinde (otdel), 245,173 olan toplam nüfusun % 8,1 kadarını oluşturan 19,851 Adıge (Bjeduğ ve Şapsığ); Maykop ilçesinde de 283,117 olan toplam nüfusun % 4,9’u olan 13,892 Adıge (K’emguy, Besleney ve Abzah) ve nüfusun % 2,1’i  olan 5,851 Kabardey, toplam olarak da 19,743 Çerkes bulunuyordu. Yekaterinodar ilçe [şimdi Krasnodar] nüfusunun % 51,8'i Ukraynalı, % 34,2'si Rus idi. Maykop ilçesi nüfusunun da % 31,3'ü Ukraynalı, % 56,9'u Rus, % 2,1'i Abaza idi. Şu durumda Ukraynalıların Rus, Abazaların da Adıge asimilasyonuna uğradıkları söylenebilir.

Sonuç olarak, 1897'de toplam nüfusu 1,918,881 olan Kuban Oblastı’nın Yekaterinodar [şimdi Krasnodar] ve Maykop ilçelerinde toplam 39,594 Çerkes bulunduğu saptanmıştı [şimdi sayı, 2010 yılında 124,835]  (8). Bu nüfus bugünkü Adıge Cumhuriyeti'nin temelini oluşturmuştur. 39,594 sayısına daha doğudaki Batalpaşinsk ilçesinin 12,414 Adıge sayısını katarsak Kuban Oblastı'ndaki toplam Adıge nüfusunun 52,008 olduğunu, buna Terek Oblastı'ndaki 84,093 Adıge Kabardey'i ve 1897'de toplam nüfusu 57,478 olan Karadeniz Guberniyası'ndaki 1,939 Adıge Şapsığ'ı da (% 3,4 [şimdi, 2010'da 8,961, gerçekte 10 binden çok])  eklersek Kafkasya'daki  toplam Adıge/ Çerkes nüfusunun 1897'de 138,040 olduğunu görürüz. Sayıya Armavir’in Adıgece anadilli Ermenileri ile şimdiki Uspensk rayonu Adıgeleri (3 köy) dahil değildi.

                                                                                                                              (Devamı Gelecek)

Notlar:

(1)  – Кубанская область — Википедия. 

(2)  – Terek Oblast – Wikipedia.

(3)  -  Yısmeyl Özdemir, “Dünden Bugüne Kuzey Kafkasya”. 

(4)  -  Ali Kasumov-Hasan Kasumov, “Çerkes Soykırımı”.

(5)  -  Nıbe Anzor, “Çerkes Meclisi'nin 150'nci Kuruluş Yılı…”; “Çerkes Ulusal Meclisi” - Vikipedi.  

(6)  Ali Kasumov-Hasan Kasumov, “Çerkes Soykırımı”.

(7)  (Население Сочи, Туапсинский район - Википедия).

(8)  -  Кубанская область — Википедия.

 

 
 
 
  Bugün 31 ziyaretçi (33 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol