adigehaber
  İşi ehline teslim edelim.
 
İşi ehline teslim edelim!

12 Ekim 2011

Son günlerde internet sayfalarında gündemde fazla yer alan Cihan Candemir ile ilgili konuyu ele alacağım. Cihan bey ile tanışmak isterdim ama bizzat tanışmak kısmet olmadı, Adıg’e toplumu için çaba sarf eden her kişiye saygı ve sevgi duyarım. Yaptıkları her olumlu işler için onları takdirle anarım. İcraatlarını takip ederek yeterliliklerini verimliliklerini izlerim. 



Tarih 1 Temmuz 2006. Yer; Kafkas Dernekleri Federasyonu Ankara programı. Açılış konuşmasını yapan Cihan Candemir. Konu; Yok olma tehlikesi altındaki diller ve Adıg’e – Abhaz dillerinin konumu konferansı..
“Sayın konuklar;yaz tatiline girdiğimiz bu gün, kültürüne gönül vermiş bu kadar insanımızı bir arada görmek beni çok mutlu etti. Bu sıcak yaz gününü bizimle paylaşmayı seçtiğiniz için hepinize teşekkür ediyor ve Kafkas Dernekleri Federasyonu adına hoş geldiniz diyorum.”
“Bu konferans Federasyonumuzun yürütmekte olduğu, dil projesinin başlangıcıdır. Geçen yıl Avrupa birliğine sunduğumuz dil projesi,106 projenin içinden seçilen 6 projeden bir tanesidir. Kaybolmakta olan dillerle ilgili yapmakta olduğumuz bu konferansın akabinde, önümüzdeki hafta Adıg’e ve Abhaz dillerinde derneklerimizde dil öğretecek eğiticilerin eğitildiği bir program başlatıyoruz. Kafkasya`dan gelecek hocalarımız, derneklerimizde meteryalleri ile birlikte ders verebilecek, Adıg’e dilinde ve diğer lehçelerinde 25 kişi Abhaz dili ve lehçelerinde 15 kişi olan öğretmenlerimize dil öğretecek.”
“Proje, hızla yok olan Adıg’e ve Abhaz dillerinin yaşatılması için çok önemli gördüğümüz bir projedir. Biz bu proje ile her şeyin çözümleneceği ve dilimizin yok olmasının önleneceği iddiasında değiliz. Ancak bu dillerin yok olmaması için atmakta olduğumuz bu ilk adımın sembolik öneminin farkındayız.”
 Cihan Candemir`e ait bu sözler güzel sözlerdi, ama seçilen yol ve yöntem yanlıştı, o çok güvendiği Rusya`daki akıl hocalarını yanlış seçmişti. Rusya`dan kırk öğretmen getirerek, Kırıl Adıg’e alfabesi ile ders vermeye kalkması başlı başına büyük bir hata idi. Rus esareti altında kendilerine dayatılmış bir eğitim tarzı ile yaşamaya mahkum kalmış, bir avuç Adıg’e soydaşımıza, sürgüne uğramış büyük bir Adıg’e toplumu entegre etmeye kalkmak hiç bir aklı selim kişinin kabul edemeyeceği kadar saçma bir düşünce idi. İçimizdeki bazı Rus dostu ve hayranlarının zoruna gidecek ama, Adıg’e toplumunun Rus toplumu ile hiç bir ortak kültürü ve özelliği yoktur. Ruslar da Adıg’e toplumunu hala geçmiş tarihte olduğu gibi, eğitimsiz cahil bir dağ insanı olarak görüyorlar. Ancak ana yurdundan sürgün edilen Adıg’e toplumu bu gün bir çağdaş Avrupalı oldu ve modern dünya düzeninde Rusların ne kadar geride olduğunun farkında. Sahip olduğu değerleri Rus yaşam tarzına endeksli hale gelmeyecek kadar aklı başında, ama ana dili asimile ye uğramış, yeni bir nesle sahip. Bunu idrak edemeyen orta yaş üstü yöneticiler, eskiden olduğu gibi toplumun bu konuda düşüncesini sorma gereğini duymadan, bu toplumun gençliğini istedikleri gibi yönlendirebileceklerini zannettiler.
Sovyet blok`undan ayrılarak bağımsızlığa kavuşan ülkelerin terk ettiği Kırıl alfabe ile öğretime kalkışmak tamamen bir deli saçması idi. Başarısız olması kaçınılmaz bu öğretim girişimi fiyasko ile sonuçlandı.
Bizim toplumumuzda da kafası çalışan güzel insanlar var. Ancak bu güzel insanların çoğu, kendilerinin de fark edemediği, aşırı kibirli ve mağrurlu haldeler. Kısaca ne oldum budalası diye tanımlayabileceğimiz bir hal. Hele birde varlıklı, yetkili, amir, başkan iseler, ona ulaşmak T.C. Başbakanına ulaşmaktan zor olur. Adıg’e dil çalışmaları ile ilgili bir konuyu incelerken, Ali İhsan beye bu konuyu Cihan Candemir bey ile paylaşılmasının yararlı olacağını söylediğimde, Ali İhsan bey; “bu konuyu görüşmek için Cihan Candemir beyin yanına gittim, sekreterine durumu anlattım sekreteri durumu kendisine telefonla bildirmesine rağmen, beni saatlerce kapısında bekletip, odasından çıkarken buyur etmeye lütuf bile göstermeden ayak üstü konuyu anlatmamı istedi” diye anlatınca şok oldum. Benim Hatko damarım kabardı, bu dernekler ne işe yarar, bu adamlar ne işlerle uğraşılar diye veryansın ettim. Bu zatın kapısında saatlerce bekletip görüşmediği şahıs, yeni yetme Adıg’e dilini yarım yamalak bilen bir gencimiz sanmayın. Atmışına merdiven dayamış eğitim ve kültür seviyesi kendisine denk olup on yıla yakın bir zamandır Adıg’e dili üzerinde canı gönülden çalışan bu güne kadar yapılamayan kapsamlı bir dil çalışmasının öncülüğünü yapmış vefakar arkadaşımız, Ali İhsan bey. Velev ki bu şahıs çok şey bilmeyen bir gencimizde olsa bu çirkin davranışla gençliğimize kötü örnek olacak bu davranış bir dernek başkanına hiç yakışmaz.
Şimdi ben bütün gençlerimize acizane bir tavsiye ile sesleniyorum! Neyi nasıl yapacaksanız yapın Ali İhsan Tarı beyi razı edin bu federasyonun başına getirin! Gençliğimiz bu değerli arkadaşımız hayatta iken yararlanmalı, bu fırsatı kaçırırsa geleceğimizin Adıg’e dili ve kültürü açısından büyük kayıp olacak
Hatko Nuri Ersoy
 
  Bugün 57 ziyaretçi (77 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol