adigehaber
  Ulusu Güzelleştiren Bir Kız
 

 

 

Ulusu Güzelleştiren Bir Kız

17 Eylül 2014, 22:58

 

 

 

Hadpeşo Marine (Хьадпэшъо Маринэ)  Moskova’da büyüdü ve N 1530 sayılı liseyi bitirdi. “Benim Moskovalı olmamam gerekir, doğumuma yakın annem ve akrabalarım Adıgey’e gittiler ve ben Krasnodar’da doğdum”, - diyor kız.

 

Marine’nin babası asker, annesi hekim, kalp doktoru. Genç yaşta evlenip Moskova’ya yerleşmişler. Baba Moskova’ya atanmıştı çünkü. Ancak, yukarıda belirtildiği gibi Marine Krasnodar’da doğdu. Moskova’da büyüyen bu kız mükemmel Adıgece konuşuyor ve Adıge ulusuna ilişkin çok şeyi biliyor. Sadece kendi anne ve babasının çıktığı yörenin/ Adıgey’in değil, Rusya ile dünyanın her yerindeki Çerkeslerin tek bir yürek olmaları gerektiğini söylüyor. Kızı dinliyor ve düşünüyorum, “Uzak diyarlarda yaşıyor isen ulusunu özlüyorsun, ulusunun içinde yaşıyor isen ulusun kusurlu bulduğun yanlarını bağışlayabiliyorsun”.  Öyledir diyebiliriz, ama Marine Adıgey’de yaşıyor olsaydı, şu ankinden farklı biri  olamazdı diye düşünüyorum.

 

Kız Londra’ya gittiğinde öncelikli olarak kentteki Adıgeleri sordu ve onlarla buluştu. Londra’dakilerin çoğu Türkiyeli idi, Londra’da yaşayan Kabardey – Balkaryalıları da buldu.

 

Gençlerle tanışırken, “Rusya’dan geldi ama Rus değil” diyorlardı arkadaşları onun için. Çünkü , dışarıda Rusya sözcüğü Rus ulusu biçiminde de algılanıyordu. “Peki nedir?” dediklerinde, kız arkadaşları onun Rusya’dan geldiğini ama Rus olmadığını, ardından Marine’nin Adıgeler konusunda söylediklerini uzun uzadıya anlatmaya başlıyorlardı. Sonunda şakalaşmaya değin uzanabiliyordu konuşmalar.

 

 

Dünyanın her yerinden gelen gençlerin okuduğu Londra Üniversitesi “bir dünya kenti” gibi, orada Marine gibi çok sayıda gençle karşılaşabilirsin. Birçok ulustan gencin biriktiği bu yerde, kendi ulus tarihini, kökenini bilmeyen çok kişi görebilirsin. Ama Marine gibi kökenini unutmayan, ulusunu olumlu yanlarıyla tanıtmaya çalışan çok sayıda kişi bulamazsın. Kızı dinliyor ve hayran kalıyor, “böyleleri çok değil, ama varlar” diyorum içimden.

 

Bu son yıllarda, şehirde  yaşayıp  Adıgece konuşan çocuklar istisnai sayılıyor, öylelerinin ana babalarını ulusun yiğitleri olarak görüyoruz. Gündüzleri ana babasından ayrı büyük bir kentte büyümüş olan bu kızın mükemmel Adıgecesini hayranlıkla izliyorum. Doğrudur, yaz tatilini köyünde geçiriyordu, dedeleri ve nineleri ile Adıgece konuşmayı çok seviyordu. Ancak yakın kentlerde yaşayıp yaz mevsiminde köyüne gelen küçük çocuklar içinde anadili Çerkesçeyi bilenlerin sayısı çok değildi.

 

- Moskova’da kendimi Adıge olarak görmediğim bir anım bile olmadı, - diyor kız. – Çünkü çok çok küçük iken annem beni küçük çocuklar için Tute Zavır ile Kabarteye Emme tarafından kurulan “Adıgexer” (Adıgeler) adlı dans topluluğuna yazdırmıştı. Toplulukta 11 yıl çalıştım. Dans kişiyi kökenine bağlı tutuyor. Topluluğun sanat yönetmeni Kabartaye Emme bize Adıge danslarını öğretme yanında Adıgece konuşmamız için de özen gösteriyordu.

 

 

 

Meslek seçiminde ana babalar çoğu kez gençlere örnek oluyorlar. Ama Marine öyle yapmadı. Büyük annesi hekim, annesi de öyle, tıp bilimleri uzmanı. Kız küçükken onları örnek almayı istemişti, ancak liseyi bitirince başka bir mesleğe yöneldi.

Londra Üniversitesi’nde okumak büyük para gerektiriyor. Orada farklı bir eğitim sistemi uygulanıyor. Kıza bu konularda soru soruyorum.

 

- İngiltere’de  paralı okumak çok zor, pahalı şey, ancak şansım varmış, üniversiteyi ücretsiz (burslu)  öğrenci olarak okuma hakkını kazandım. Bu hakkı kazanan öğrenci ücretsiz okuyor. Burs kazanmak için çok çalışmak, gerekli koşulları yerine getirmek gerekiyor. Eğitim İngiltere’de puanlarla değerlendiriliyor. 70 puan üzeri not alırsan “pekiyi”  sayılıyor. Seçtiğim branş, erkeler için daha uygun deniyor, ancak ben beğeniyorum. Söz gelişi dünyada kullanılmakta olan silâhlar bize anlatılırken çok ilginç gelmişti, bunlar daha çok günümüz savaşlarında kullanılan silâhlar. Savaşların çıkış nedenleri, sona erme biçimi ve yeni savaş biçimleri, savaş teknikleri, bunların hepsi ilginç şeyler.

 

 

 

Kız Moskova’da büyümüş, birkaç yıldan beri Londra’da yaşıyor, lükse kaçmamış, lüks giyinmiyor. Yeni yetme bir kız çocuğu gibi ya da  aklı çok şeye yeten küçük nineler gibi. Kızın kendi incecik yapılı ama yüreği geniş. Bazı kez Çerkesya’da, Elbrus/ Oşhamafe’de olduğunu, bazı kez de Maykop’ta bir çocuk yuvasına gittiğini, bebelere hediyeler dağıttığını, aralarına oturduğunu, oyunlar oynadığını, dış ülkelerden dönüş yapmış soydaşlarımızın inşa etmekte olduğu binanın yapımında çaltığını, Maykop’a dikilmek üzere yapımı süren “Tek bir ruh, tek bir dil, tek bir gelenek”  adlı posterin hazırlanmasında görev aldığını, çalıştığını görebilirsin,  Maykoplu gençleri bir araya getirdiğini, yakınlaşmalarını sağladığını, Adıge gelenek ve göreneklerinin yaşatılması konusunda  gençlere yardımcı ve öncü olduğunu görebilirsin. Bütün bu  görevler incecik bir genç kızın üstesinden kalkabildiği  şeyler olmuş.

 

 

Marine’ye anne ve babası konusunda sorular soruyorum.

 

 

- Anneme benziyorum, - diyor. – İki kız kardeşiz, ben anneme, kız kardeşim de babamıza benziyor. Sakin kimseler, bir sorun çıktığında ortalığı velveleye vermeden çözüyorlar, rahat bir yaşamları var. Biz sürekli birşeyler düşünüyoruz, bir sorunu çözsek bile başka bir sorun karşımıza çıkıyor. Bu tür bir yaşam benim ve annem için sorun olmuyor, severek o yolda yürüyoruz.

 

 

Marine’nin annesi Larise Moskova’da yaşayan Adıgelerin ulusal içerikli çalışmalarında en aktif görev alanlardan biri. Ancak “Adıge işleri ile ilgileniyorum” demeden, arkadaşlarıyla birlikte bu işleri başarıyor. Söz gelişi, zor durumda olup Adıgey’e gelen ve Penexes köyünde ev inşa eden Suriyeli soydaşlara yardım edilmesi gerekir, diyor, evlerin tüm pencere camlarını kendi parasıyla alıyor. Maykop’ta inşa edilmekte olan binaya da katkılarda bulunuyor. Larise’nin öncülüğünü yaptığı projeler de var. Moskova’da bulunan bütün Adıgeleri buluyor, onları bir araya getiriyor ve yakınlaştırıyor. Sadece Moskova ile sınırlı kalmıyor, ana kız Adıgey’e, Karaçay – Çerkes’e ve Kabardey – Balkar’a da uzanıyorlar. İster ralli, ister dağa tırmanma olsun Adıgeler adına düzenlenen yarışmalarda Larise organizatör olarak en başta. Kızı Marine için de rol model  oluyor.

 

 

- Bugün hiçbir sorunla ilgilenmeyen çok sayıda genç var, - diyor kız. – Onları ulusal duyarlığı olan gençlerle buluşturmak gerekiyor. Ulusu için kaygı duyan, ulusun geçirdiği uzun tarihsel yolculuğu bilen ve Adıge olduğunun bilincinde olan gençlerin sayısı arttıkça, ulus da yaşayacak ve ileriye doğru adımlar atacaktır.

 

 

Siĥu Goşnağo


Adıge mak, 17 Eylül 2014

 
  Bugün 30 ziyaretçi (42 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol