İki Yüz Yaşındaki Adıge Armut Ağaçları Ziyaret Edildi
22 Ağustos 2013

Büyük Rufabğo Şelalesi
Adıge Cins Armutu Günü Adıge Cumhuriyeti’nin en güneyindeki Maykop ilçesinde, ikinci kez kutlandı. Adıge Cumhuriyeti Turizm ve Dinlenme Örgütü Komitesi tarafından düzenlenen kutlama törenlerinin bu yıl ikincisi yapıldı. Kutlamaların her yıl Rufabğo Şelaleleri önünde başlatılması ve yapılması resmen kararlaştırılmış bulunuyor. İki yüzyıl yaşındaki iyi cins Adıge armutlarının da içlerinde yer aldığı armut bahçelerini görmek üzere bir katlımcı topluluk, bu tür ağaçların bulunduğu yüksek dağ sırtlarına tırmandı. Ardından evsahibi kadınlar, maharetlerini sergilediler.
Kadim armut bahçelerine patika (yaya) yollar izlenerek gidildi. Yol, Rufabğo Şelaleleri (*) önünden başlıyor, dördüncü şelalenin ardından sağa dönüyor ve yarım saatlik dar bir patika izlenerek yürünüyor, sonunda kadim Adıge meyve bahçelerinin bulunduğu yere ulaşılıyor. Hayli meşakkatli bu tırmanışı 70 kadar kişinin göze aldığını gördük.
200 yüzyıl önce dikilmiş olan cins armut ağaçları diğerlerinden hemen fark edilebiliyor. Ağaçların heybetli görünümleri ilgili biliminsanlarını ve botanik bilimcileri bile şaşırtıyor. Günümüzde en çok yetiştirilen ve üretilen armut ağacı cinsleri, Ortaçağ’dan bu yana Adıgeler tarafından biliniyor ve üretiliyordu. Ulusun bu meyve ağaçlarını üretiş biçimi, taşıdıkları değer ve bakımlarının nasıl yapıldığı gibi konular uzman arkeolog Tev Aslantarfından anlatılıyor:
- Ağacın kökü toprağın derinliklerinde, gövde ve dalları toprağın üzerinde, tepesi bulutlara doğru yükseliyor, ağacın değişik yerlerde olup bitenleri bildiğine, hissettiğine eski Adıgeler inanıyorlardı, bu inancın kökü çok eskilere dayanır,- dedi Tev Aslan. Sadece eski anlatıları aktarmakla yetinmedi Tev Aslan, meyve bahçelerinin daha gür olmaları ve daha bol ürün vermeleri için yapılan geleneksel tören ve çalışmaları, bu çalışmalardan amaçlanan beklentileri de anlattı. Konuşmasını örneklerini de göstererek ilerletti.
Adıgeler en çok ahlat (къужъае) ve yemişen (хьамшхунтIэ) (**) ağacına değer verirlerdi. Bu ağaçları asla kesmezlerdi, ahlat ağacı kurusa bile onu 7 yıl yerinde bırakır, sonra, sökseler bile yakacak odun olarak kullanmaz, mutfak ve ev gereçleri yapımında kullanırlardı. Günümüzde hâlen yaşlılarımızdan sık sık duyarız: meyve ağacı kesilmez, kesilmesi doğru olmaz. Tarihi derleyen ve anlatan bu ünlü Adıge arkeologu, eski Adıgelerin inandıkları başka gelenek ve inançları da izleyicilere örneklerini de göstererek anlattı. Sonbahar geldiğinde Adıgeler evlerine genç ahlat ağaçlarını götürürlerdi, ağaçların her birinde yedi dal olması gerekiyordu, ağaç değişik eşyalarla süslenir, tepesine peynir asılır ve ev halkının mutluluk içinde yeni bir yıl geçirmesi için dua edilirdi. İlkbaharları yola ve yolculuğa çıkan her bir Adıge yanına mutlaka bahçesindeki elma ağacından bir dal alır, ormana vardığında bu kalemi bildiği ya da karşılaştığı ahlat ağacına aşılardı. Adıgelerin ormanlarındaki ahlat ağaçlarından elma üretme gibi bir gelenekleri vardı. Eski dedelerimiz meyve bahçeleri kurma konusunda yetenekli ve uzman kişiler idiler.
Şu sıralar, eski Adıgelerden kalma meyve bahçelerinin sayısı hayli azalmış bulunuyor. Atalarımızın hemen her yerde, orman kıyılarında ve derinliklerinde meyve fidanları dikmek ve aşılamak gibi bir gelenekleri vardı. Her bir dağ sırtında ve her bir yaylada “ormaniçi meyve bahçeleri” (мэз чъыгхатэ) kurmuşlardı. Adıgeler silâh zoruyla topraklarından çıkarıldıktan/ sürüldükten sonra, orman içi meyve bahçeleri sahipsiz kaldılar, kimse [yeni gelenler- Rus köylüler- hcy] onlarla ilgilenmedi. Yine de bu ağaçlar, asrı aşkın bir süreden beri kış, soğuk, hastalık demeden, tüm engellere karşı koyarak, her yıl bol ve bereketli ürünler vermeye devam ettiler, devam ediyorlar. Yeni meyve cinsleri üretme ve elde etme konularında botanikçiler ve ziraatçiler kadim Adıge cins armutlarından yararalanmaya devam ediyorlar.

Bu gibi ilginç anlatıları dinleyen ve iki yüz yıl yaşındaki lezzetli armutlardan tadan katılımcılar, aynı patika yoldan dönerek düze indiler. Gezi Komitesi konuklar/ katılımcılar için değişik yiyeceklerden oluşma sofralar hazırlamıştı. Becerikli ev sahibeleri, içinde armut olan fırın haluj'ları/ ekmekleri (хьаку хьалыжъо) pişirmişlerdi, bunlar da tadıldı. Rusya’nın değişik yörelerinden gelmiş biliminsanı ve araştırmacılar da, toplantıya gelerek Adıge Cins Armutları Günü’nü onurlandırdılar. Adıge Armutları Günü iki yıldan beri kutlanıyor. Katılımcı sayısı da artıyor. Örneğin bu yılki kutlamalara 200 kadar kişi gelmiş bulunuyor.
Katılımcı sayısını geçen yılki ile karşılaştırıcak olursak sayının 9 kat arttığını görebiliriz. Adıge cins armudu, Adıge kabağı ve Adıge haluju/ böreği (хьалыжъо) günlerine katılanların sayıları durmadan artıyor. Etnografik gelişim ve ilgi o yönde ve aynı gelişim diğer ülkelerde de görülüyor. İnsanlar değişik ulusların tarih, kültür ve yaşam biçimlerine ilgi duyuyor, onları öğrenmek istiyorlar. Adıge toprağı bu konuda son derece münbit, zengin. Bu nedenle, bu gibi kutlama ve anmalar, ulusu tanıtma konusunda da sözcü olma görevlerini üstlenmiş oluyorlar. Cins armutların yetiştiği bu yerlere ulaşım kolay değil, ama kişiler üşenmiyor, dağlara tırmanmaktan kaçınmıyorlar. Katılımcılar önümüzdeki yıl kutlama için Rufabğo Şelaleleri önünde yeniden toplanma kararı almış bulunuyorlar.
ĞućeŁ Susan (ГъукIэлI Сусан)
Adıge mak, 21 Ağustos 2013
Çeviri: Hapi Cevdet Yıldız
(*)- Rufabğo Şelaleleri- Adıgey'in Maykop ilçesinin güneybatısında bulunuyorlar.- hcy.
(**)- yemişen'i (хьамшхунтIэ), pelit/ meşe biçiminde yazmıştık. Hatko Nuri "хьамшхунтIэ"nin pelit değil yemişen bitkisi olduğunu söyledi. Anadolu'da yemişen alıç olarak bilinir. - hcy
Not: Bu yıl mart ayında, Kayıvalidem Hakurne Kıymet'in dedesinin Kafkasya'dan getirip Gönen Dereköy'de yetiştirdiği, şimdi rahmetli kayınvalidemlerin bahçesinde bulunan, çok kocamış, bakımsız ve artık ürün vermekten düşmüş bir armut ağacından bir kalemi çiftliğimdeki genç bir armut ağacına aşıladım. Aşı tuttu, boy attı, nasıl meyve vereceğini merakla bekliyorum. Kayın validem armutun iri ve çok lezzetli olduğunu söylemiş, 95 yaşında, ölmeden önce mutlaka onu aşılamamı birkaç kez söylemişti, ben de vasiyetini yerine getirmiş oldum. Nur içinde yatsın, ruhu şad olsun.- hcy
Hот; Мыгъэ гъэтхэпэ мазэм, сиш1угъащэ Хьакурнэ Къыймэты ятэп1ашъэ Къафкъасием къырихи Гунэн Пшэкъэкой щырит1эгъэ зы къужь 1эрысэ, джы сиш1угуащэ ихэтэжъ ит. Бэ жъы хъугъэ, еплъыжьшъугъэхэп, къыпымык1ыжьэу хъугъэ. Сэ ащ хэсхыгъэ зы къутамэ си хатэ нахь ипэ ыст1эгъэ къужь ныбжьык1э горэм шъхьыст1агъ. Си ш1угуащэ къужъыр инэу, бэ 1эш1оу къыси1огъагъ. Илъэс 95 ыныбжьэу гъэрэк1о л1эным ипэ ар сикъужъ чыгорэм шъхьыст1энэу къыси1огъагъ. Сэри иошъыет згъэсэк1эжьгъэ хъугъэ. Тхьэм джэнэтым ирегъэхь. -Хь. Дж.
Not: Bu çeviri yazı Cherkessia.net sitesi ve facebook'umda da yayındadır. - hcy