
Amphoralar (koşın)
Soçi’de Olimpiyat yarışmalarının başladığı günden bu yana gazetemiz okurları artan ölçüde sorular soruyorlar. Yer adlarını, sporculara verilecek ödüllerin neler olduğunu, vb’ni öğrenmek istiyorlar.
Adıge Cumhuriyeti Ulusal Müzesi çalışanı, ünlü arkeolog ve aynı zamanda Adıge sorunu ile yakından ilgilenen Tev Aslan sorduğumuz soruları yanıtlamış bulunuyor.
İlk Olimpiyat yarışmaları Athena’ya adanıyordu
Soçi (Ŝaçe, Шъачэ) Adıge Atayurdunun en güzel köşelerinden biri. Güzel bir liman yanında, hemen üstünde de dağlar yükseliyor, şifalı kaynakları (pınarları) var, donanımlı bir sağlık ve dinlenme yeri. Burada şu günlerde yapılmakta olan XXII. Kış Olimpiyatlarınıbütün bir dünya izliyor. Ulusumuzun yaşadığı bu yerin tarihinin mükemmelliğini ziyaretçilere anlatmak istiyoruz. Ulus olarak kış sporu için yetişmiş atletlerimiz -henüz- yok, bu nedenle yarışmalarda yer alamıyoruz, ama gençlerimiz ve kızlarımız iddialı olarak kültürel olimpiyatlara katılıyorlar.
Adıge Ulusal Müzesi Soçi’de ilginç eşyaların yer aldığı bir sergi açtı. Arkeolojimizin, etnografyamızın ve ulusumuzun güzelliğini tanıtan bir “Adıge Evi” (Adıǵe Vıne/ Адыгэ Унэ)kuruldu. Her yerden gelen konuklar evi ziyaret ediyor, tarihimiz ve kültürümüz ile tanışıyorlar..
Ziyaretçiler içinde, daha önceki yaz Olimpiyatlarına katılmış, gerek anayurttan ve gerekse diasporadan gelmiş ve madalya almış olan soydaş/ Adıge sporcularla da karşılaşıyor, onlarla gurur duyuyoruz.
Bazı yer adlarının içerdikleri anlamlar
Soçi’nin yakın ve uzak çevresinde Adıgece yer adlarının sayısı çok. Bu adların anlamlarını soranlar da çok. İlk günden beri telefonum durmadan çalıyor, soru üstüne soru soruluyor. Yarışmanın yapıldığı ana stadın adı “Fışt” (Фыщт). Yarışma başlar başlamaz bu sözcüğün Adıgece/ Çerkesçe anlamı bütün bir dünyanın duyacağı bir biçimde açıklandı. Şu an Soçi’de bulunan ziyaretçiler, çalışma arkadaşlarıma yer adlarının anlamlarını sık sık soruyorlar, takıldıkları durumlarda da bana telefon ediyorlar.
Ŝaçe – Soçi, kentin adı, bu ad, bu yerde – 1864 yılına değin- yaşamış olan Vıbıh topluluğundan geliyor. Soçi, Vıbıh dilinde ‘deniz kıyısında oturan ya da ırmak kıyısında oturan’ anlamını veriyor (Ежь убыхыбзэмкIэ къикIырэр - хыIушъо Iус е псыIушъо Iус).
Fışt – Kafkas Dağları içinde zirvesi kalıcı karlarla kaplı olan dağların en batıda bulunanıdır. Fışt zirvesi kalıcı karlarla kaplıdır. Daha batıda, Tuapse ile Ṡemez (ЦIэмэз/ Novorossiysk)yöresinde bulunan dağlardaki karlar yaz mevsiminde eriyorlar. Fışt Dağının tepesi sürekli beyaz görünümlü olduğu için oraya Adıgece olarak “fıjev şıt/ фыжьэу щыт” (rénev fıjev şıt/ ренэу фыжьэу щыт) (sürekli beyaz duruyor) diyorlar, burada iki sözcük tek bir sözcükte kısalarak birleşmiş bulunuyor: Fışt. Fışt için sözlüklerde yazılmış olan “beyaz başlı” (ŝhe fıj/ шъхьэ фыжь), “ak saçlı” (ŝhaś fıj/ шъхьац фыжь) adlandırmalarını doğru bulmuyoruz.
Atkuac (Iаткъуадж) ya da Eŝherıpş (Iэшъхьэрыпщ) – şimdiki Krasnaya Polyana (- Kızıl ya da Güzel Çayır-) denen yerde bulunan eski bir Adıge Vıbıh köyünün adı. Köyde 200 kadar aile yaşıyordu. Köylüler Kudeps Irmağı (Ḱudeps psıĥo / Кудэпс псыхъо) kıyısında oturuyorlardı, bağımsız idiler (ŝhefitığex/ шъхьафитыгъэх). Köydeki ľeko ĺeş (лIэкъо лъэш/ soylu) ailenin sülale adı Arte idi.
Kudeps – neftnaya voda- petrollü su, ırmak.
Mešops (МэшIопс) – Matsesta – Ateşli/ Kızgın su/ Sıcak Irmak.
Aler – Adler (Алэр – Адлер). Ale sülale adından türeme. Yüksek Alıko Dağı yakınında.
Veşuten (Ошъутен) – Oşten – Veşu (Ошъу) – “dolu” (град), tene (тенэ) – “zastrevat”.
Ĥuĺıĵıy - Gelencik(Хъулъыжъый – Геленджик). Ĥuĺıĵı – “otlak, mera” (пастбище) – ĵıy – küçük (ṡıқu/ цIыкIу). Ĥuṕe ṡıқu (ХъупIэ цIыкIу)(küçük otlak, mera).
Psıšope kal (ПсышIопIэ къал) - Lazarevsk
İki ulus yakın dost idiler
Eski tarihte ya da Antik dönemde, MÖ birinci binyılda Mıvţeler (Meotlar) (1) ile Grekler(Ellinler – эллинхэр) arasında karşılıklı dostluk ilişkileri bulunuyordu: Birbirlerini ziyaret ediyor, ticaret ve eleman değişimi yapıyorlardı. Bu iki ulus arasındaki dostluğun kesin kanıtı, atalarımızın ve dedelerimizin, Yunanlılar dışında hiçbir kimseye/ ulusa kıyılarımıza yerleşme izni/ hakkı tanımamış olmalarıdır.
Dostluk ilişkileri olmasaydı Greklere kıyıda kentler kurdurmazlardı. Tarihte Adıgelerin önde gelenlerinin (pşı) Yunanistan’a gittikleri ve orada gördükleri dua ve tapınma ayinlerini dönüşlerinde de sürdürdükleri yazılıdır. Bir yazılı kaynakta Mıvţelerin beylerinden (pşı) Ŝevelıye (Шъэолые) Greklerin yanında uzun bir süre kalıp döndükten sonra, Greklerin kendi tanrılarına dua ediş biçimleri gibi dua etmeye başlamıştı ama kardeşi buna izin vermemiş, önlemişti.
Mıvţeler ile Grekler arasındaki ilişkilerin dostluğa dayandığının bir kanıtı da Eski Yunanistan’da imal edilmiş çok sayıda eşyanın yığma mezarlarımızdan (Uaŝhe/ Iуашъхьэ, kurgan, tümülüs) çıkmakta olmasıdır. En ilginç eşyalar arasında Panathenaea Festivali yarışmalarında ödül olarak verilen amphoraların (iki kulplu testi) bulunuyor olmasıdır.
Bunları Greklerin barındığı Karadeniz kıyısı boyunda bulmuş değiliz, Adıge Anayurdunda, Adıgey’in merkezi yerlerinde bulmuş bulunuyoruz (2). Bulduklarımız çok sayılmaz. Ben kendi başıma 1982 yılında 4. Vılape yığma mezarında iki adet Panathenaea amphorasının parçalarına ulaştım ve onları çıkardım. Uzmanlar parçaları temizleyip birbirlerine yapıştırdılar, restore ederek ilk biçimlerine yeniden kavuşturdular.
Panathenaea yarışmalarında ödül olarak kazanılan amphoralar satılmazdı, yarışmalarda üstün gelenlere verilirdi. Yarışmalar MÖ 556 yılından başlamak üzere Atina’da yapılırdı. Görünüşleriyle birbirine benzer olan bu eşyalara lakalar sürülmüş, üzerlerine de değişik renklerde resimler işlenmiş: üstlerinde Zekâ Tanrıçası Athena’nın ve yarışan atletlerin resimleri var. Bizim bulduklarımızda da bu resimler bulunuyor.
Amphora üzerindeki Athena resmi
Yukarıda belirttiğimiz gibi, bu güzel amphorlar (koşın/ testiler) satılmaz, sadece yarışmalarda üstün gelen sporculara verilirdi. Bu testileri Yunanistan’a gidip Olimpiyatlara katılan Mıvţe gençleri kazanmış ve ata yurdumuza getirmiş olmalılar. Mıvţe gençleri Yunanistan’da yapılan Olimpiyatlara katılabiliyorlardı. Her dönemde ve her spor dalında, özellikle güreş alanında yaman güreşçilerimiz vardı, yine varlar. Karşılaşmalarda Grekleri yendikleri de kuşkusuzdur.
Amphora ödülleri MÖ. II. yüzyıla değin boş verilmez, içi zeytin yağı ile doldurularak verilirdi.
Güreşçilerin özel eşyaları da vardı
Şimdi de spor konusunda bir anlatı. Güreşçilerin kullandığı strigil (ṡentĥuaĺ/ цIэнтхъуалъ/ kaşağı) konusu. Bu alet demirden imal edilirdi. Anapa’da bulunan strigil gümüşten imal edilmiş, altın suyuna batırılmıştır (3).
Atletler çıplak halde yarıştıkları için yarışmalara kadınlar katılamaz ve yarışmaları izleyemezlerdi. Güreşin başlamasından önce, güreşçiler, vücutları kaygan olsun diyerek üzerlerine bol miktarda zeytin yağı sürerlerdi. Kumda güreşirlerdi, bu yüzden vücutları yağa yapışmış kumla kaplanırdı. Güreşten sonra vücutlarına bulanan yağı ve kumu strigil(ṡentĥuaĺ) ile sürüp temizlerlerdi.

strigil (ṡentĥuaĺ)
Olimpiyadın başlangıç biçimi
Panathenaea oyunları, Atina kenti tanrısına adanmış olarak dört yılda bir düzenlenirdi. İlk dönemler sporcular her yıl yarışıyorlardı, daha sonra dört yılda bir yapılır oldu.Yarışmaların başlamasından bir gün önceki akşam atletler ellerinde meşalelerle dolaşır, şarkılar söyler, dans ederlerdi, ardından da kurban olarak (kurmen, ţışe/ къурмэн, тIыщэ) çok sayıda hayvan keserlerdi. Beş gün yarışırlardı.
İlk gün ve son günlerde dualar edilir, dini hizmetler ve kurban kesim işleri (тIыщэ Iофыгъохэр) yerine getirilirdi.
İlk Olimpiyat oyunları dört yılda bir Zeus’a adanarak Olimpia yöresinde yapılıyordu. – Mora Yarımadasında, kıyıdaki - Elise’de (Eleia) bulunan Zeus Tapınağı önünde Olimpiyat yarışmaları düzenleniyordu.
Saptandığına göre, ilk yarışma MÖ 776 yılında yapıldı. MS 394 yılında da Roma İmparatoruTheodosius Olimpiyat oyunlarına son verdi. Olimpiyat oyunları 1896 yılında P.Coubertin tarafından yeniden başlatıldı ve dört yılda bir oynanıyor.
Her bir sporcu ve onun ülkesi adına birinci gelmek büyük bir gurur kaynağı oluyor. Çok sayıda ulusun yarıştığı Olimpiyatlara çok sayıda atlet katılıyor, her biri kazanmak için yarışıyor. Rusya takımı da onlardan biri. Sporcularımız ellerinden geldiğince birincilikleri almak için yarışıyorlar. Biz de onların başarılı olmalarını, üstün dereceler almalarını bekliyoruz. Atletlerimiz en önde yarışın! Rusya birinci gelsin! Adıgelerin tarihi toprağında yapılan yarışmaları herkesin anımsamasını da diliyoruz.
Tev Aslan
Adıge Cumhuriyeti Ulusal Müzesi’nde bilim emekçisi, arkeolog, Rusya Gazeteciler Birliği üyesi.
Adıge mak, 20 Şubat 2014
(1)- Mıvţeler (Meotlar)- Adıgelerin türediği eski ulus.
(2)- Rus, 1990'lar öncesinde Adıgelere Adıgey dışında kazı yapma iznini vermiyor olmalıydı. Adıge toponomisi üzerine çalışan ve Adıge yer adları konusunda bir kitap da yayınlayan rahmetli Meretıko Kasim’e niçin Adıgey ile sınırlı bir çalışma yaptığını, diğer Adıge yöreleri (Krasnodar Kray, KÇC, KBC) üzerine yer araştırması yapmadığını sormuştum. “Adıgey dışında, sadece Kıyıboyu Şapsığe için çalışma izni alabildim, bunu da zar zor alabildim” yanıtını almıştım.
Sayın Açumıj Hilmi, Adıge arkeologların Psıfabe (Goryaçiy Kluç) kentinde bir eski Adıge kentini ve tarihi eserleri ortaya çıkardıklarını, ancak bu eserlerin bütçe/ para yetersizliği nedeniyle restore edilemediklerini ve tanıtılamadıklarını yorumunda bildirmiştir. Şimdiki Adıge arkeologlarına Adıgey dışında çalışma izni verildiği anlaşılıyor, bildirdiği bu değerli bilgiler için değerli arkadaşımıza teşekkür ederim. Ayrıca yazarlarımızdan Semih Akgün de Çerkesya Gezisi kapsamında Psıfabe'ye de özel bir yer vermiş bulunuyor.– hcy
(3)- Strigil (ṡentĥuaĺ)- Sabunun icadından önce vücuda parfüm kokusu veren yağlar ve güller sürülür, daha sonra bunlar strigil ile kazılır, vücut temizliği böyle yerine getirilirdi.- hcy
Not: Çeviri yazı Adigehaber ve Cherkessia.net sitelerinde de yayındadır. Tire içindeki açıklamalar bize aittir. - hcy

***
Özgün metin
20 февраля 2014
Олимпиадэ джэгунхэр Шъачэ зыщаублагъэхэм къыщегъэжьагъэу тигъэзетеджэмэ упчIэу яIэм хэпшIыкIэу хэхъуагъ. ЧIыпIацIэхэм, спортсменхэм шIухьафтынэу аратыщтыгъэхэм, нэмыкIхэм якъэбар зэрагъашIэ ашIоигъу.
Адыгэ Республикэм и Лъэпкъ музей шIэныгъэмкIэ иIофышIэу, зэлъашIэрэ археологэу, адыгэ Iофыгъохэм агъэгумэкIырэ Тэу Аслъан тилъэIукIэ упчIэхэм яджэуапхэр къаритыжьыгъэх.
Апэрэ Олимпиадэ джэгукIэхэр Афинэ фагъэхьыщтыгъэх
Адыгэ ЧIыгужъым ианахь чIыпIэ дахэмэ ащыщ Шъачэ. Хы нэпкъ кIэракIэм Iус, къушъхьэхэр шъхьарытых, псы Iэзэгъухэр псынэкIэчъэу иIэх, псауныгъэр щагъэпытэ, зыгъэпсэфыпIэ тегъэпсыхьагъ. Мызэгъэгум мыщ я XXII-рэ кIымэфэ Олимпиадэ джэгунхэр щызэхащагъэхэу зэрэдунаеу къекIолIагъ. Тилъэпкъ егъашIэм зыщыпсэугъэ чIыпIэм итарихъ идэхагъэ тэри ахэм ядгъашIэ тшIоигъу. КIымэфэ спорт лъэпкъхэмкIэ атлетхэр тимыIэхэми, игъэкIотыгъэу, чанэу тикIалэхэри типшъашъэхэри культурнэ олимпиадэм хэлажьэх.
Ти Лъэпкъ музей а Iофыгъом къэгъэлъэгъон гъэшIэгъон рищэлIагъ. Тиархеологие, тиэтнографие, тилъэпкъ идэхагъэ къыраIотыкIыхэу «Адыгэ Унэм» ар щагъэпсыгъ. ХьакIэхэу тыдрэ лъэныкъо къикIыгъэхэри ащ чIэхьэх, титарихъ, тикультурэ нэIуасэ зафашIы.
ТапэкIэ щыIэгъэ гъэмэфэ Олимпиадэхэм адыгэ лъэпкъым щыщхэр - чIыгужъым исхэми, хэхэсэу нэмыкI хэгъэгухэм ащыпсэухэрэми, олимпионик хъугъэхэр тарыгушхоу ахэтых.
ТичIыпIэцIэ заулэмэ къарыкIырэр
Шъачэ иIэгъо-блэгъухэм адыгацIэу бэ яIэр. Ахэм къарыкIырэм къакIэупчIэх. Апэрэ мафэм къыщегъэжьагъэу телефонкIэ бэдэд сэ къысфытеорэр. Зэнэкъокъур къызыщызэIуахыгъэ стадион шъхьаIэм ыцIэр «Фыщт». МэфэкIыр зэрэрагъажьэу адыгабзэкIэ ащ къикIырэр зэрэдунаеу зэхахэу къаIуагъ. СиIофшIэгъухэу джыдэдэм Шъачэ щыIэхэм чIыпIацIэмэ къарыкIыхэрэмкIэ бэрэ къяупчIых, зыщымыгъуазэхэ къыхэкIымэ, къысфытеох, ясэIожьы.
Шъачэ - Сочи. Убых лъэпкъэу мы чIыпIэм исыгъэм къалэм ыцIэ къытекIыгъ. Ежь убыхыбзэмкIэ къикIырэр -хыIушъо Iус е псыIушъо Iус.
Фыщт - Кавказым икъушъхьэ тхыцIэ шъхьаIэхэу осыр ренэу зытелъхэрэм якъохьапIэкIэ агъунэ шъыпкъ. Ащ ышыгу ренэу осыр къемыжъухэу телъ. Адрэ къушъхьэхэу икъохьапIэкIэ гъэзагъэхэу, ТIуапсэрэ ЦIэмэзырэ алъэныкъокIэ щыIэхэм осыр гъэмафэрэ яжъухыжьы. Фыжь зэпытэу ышыгу зэрэщытым пае адыгабзэкIэ раIорэр «фыжьэу щыт» (ренэу фыжьэу щыт), гущыIитIур кIэкIэу зы гущыIэкIэ къаIо: Фыщт. Арышъ, гущыIалъэхэм «шъхьэ фыжь», «шъхьац фыжь» ыкIи нэмыкIэу зэрадагъэхьагъэр мытэрэзэу тэлъытэ.
Iаткъуадж е Iэшъхьэрыпщ - Красная полянэр джы зыдэщытым щысыгъэ убых адыгэ чыл. Унэгъо 200 фэдиз хъущтыгъэ. Кудэпс псыхъо Iусыгъэх, шъхьафитыгъэх. ЛIэкъо лъэшэу дэсыгъэм ылъэкъуацIэр Iартэ.
Кудэпс - нефтяная вода.
МэшIопс - Мацеста. Алэр - Адлер. Алэ лъэкъуацIэм къытекIыгъ. Къушъхьэшхоу Алыкъо пэблагъ.
Ошъутен - Оштен. Ошъу - «град», тенэ - «застревать».
Хъулъыжъый - Геленджик. Хъулъы - «пастбище», жъый - цIыкIу. ХъупIэ цIыкIу. ПсышIопIэ къал - Лазаревскэр.
ЛъэпкъитIур лъэшэу зэшIугъэ
Ижъырэ тарихъым тызэригъэгъуазэрэмкIэ, антик лъэхъаным, тиэрэ ыпэкIэ апэрэ илъэс миным, мыутIэхэмрэ эллинхэмрэ ныбджэгъуныгъэ зэпхыныгъэ дэгъухэр зэдыряIагъэх: зэхахьэщтыгъэх, зэхэкIыщтыгъэх, сатыу зэдашIыщтыгъэ, ялэжьэкIэ пэрытхэр зэIэпахыщтыгъэх. ЛъэпкъитIур зэрэзэпыщэгъугъэхэм ишыхьат шъыпкъ урымхэм анэмыкI хэти тятэжъ пIашъэмэ тихыIушъо IутIысхьанэу фиты зэрамышIыгъагъэр.
ЗэмышIугъэхэмэ къалэхэри щарагъэшIыщтыгъэхэп. Тарихъым хэтых хъугъэ-шIагъэхэр адыгэмэ япщыхэр урым хэгъэгум зэрэкIощтыгъэхэр ыкIи ащ къыщалъэгъугъэ фэIо-фашIэхэр къэкIожьхэмэ агъэцакIэхэу. Тхыгъэ горэм къыщеIо мыутIэмэ япщэу Шъэолые эллинхэм адэжь бэкIаерэ къэтыгъэу къызэкIожьым ахэм ятхьэмэ афашIырэ тхьэлъэIухэм афэдэхэр ыгъэцакIэхэу ригъэжьэгъагъэу, ау ар ышы фидэгъагъэп.
МыутIэхэмрэ эллинхэмрэ язэфыщытыкIэхэр зэрэдэгъугъэм ишыхьат Ижъырэ Урымым щашIыгъэ пкъыгъуабэ тиIуашъхьэмэ къазэрачIэтхыжьырэр. Анахь гъэшIэгъонэу ахэм къахафэхэрэр панафиней зэнэкъокъухэм шIухьафтынэу ащаратыщтыгъэ амфорэхэр ары.
Мыхэр къызщыдгъотыжьыгъэхэр урымхэр зыIусыщтыгъэ хыIушъор арэп, адыгэ ЧIыгужъым, Адыгеим игупчэ чIыпIэх. Бэп къэдгъотыжьыгъэри. Сэ сшъхьэкIэ 1982-рэ илъэсым я 4-рэ Улэпэ Iуашъхьэм панафиней амфоритIумэ якъутафэхэр къыщычIэсхыжьыгъагъэх. Реставраторхэм аукъэбзыхи зэхагъэпкIэжьыгъагъэх, ятеплъэхэр зытетыгъэхэм фэдэу зэхэуцожьыгъэх.
Панафиней шIухьафтын амфорэхэр ащэщтыгъэхэп, зэнэкъокъум щатекIорэм фагъэшъуашэщтыгъэ. Тиэрэ ыпэкIэ 566-рэ илъэсым къыщегъэжьагъэу Афины щашIыщтыгъэх. ЯтеплъэкIэ зэкIэ зэфэдэхэу лэчдэгъэ (лак) зэмышъогъухэмкIэ сурэтхэр атешIыхьагъэх: Iушыгъэм итхьэу Афинэ ыкIи спортсменхэу зэнэкъокъухэрэмрэ атетых. Тэ къэдгъотыжьыгъэхэми мы сурэт дэдэхэр атешIыхьагъэх.
Афинэ исурэтэу амфорэм тешIыхьагъэр
КъызэрэтIуагъэу, зэнэкъокъум текIоныгъэ къыщыдэзыхыщтыгъэхэр ары ныIэп а къошын дахэхэр зэратыщтыгъэхэр. ПшIэхэнэп, мыутIэ кIалэхэу Урым хэгъэгум олимпионик щыхъугъэхэм мыхэр къаратыгъэхэу тичIыгужъ къащэжьыгъагъэхэнкIи. КъэтэIожьы, лъэпкъитIур зэхахьэщтыгъэ зэхэкIэкIыщтыгъэ. Арышъ, мыутIэ кIалэхэр урымхэм я Олимпиадэхэм ахэлэжьэгъэнхэ алъэкIыщтыгъэ. Сыд фэдэрэ спорт лъэпкъ пштагъэми, сыдрэ лъэхъани бэнэкIо лъэшхэр тиIагъэх ыкIи тиIэх. Урымхэм апеIэхэмэ зэрэраутыщтыгъэхэм уеджэнджэшыжьынэу щытэп.
Амфорэ шIухьафтынхэр тиэрэ ыпэкIэ я II-рэ лIэшIэгъум нэс сыдэу щытми нэкIэу арамытыхэу оливэ дагъэ изы ашIыщтыгъэ.
БэнакIохэми Iэмэ-псымэ яIагъ
Джыри ижъырэ спортым фэгъэхьыгъэу зы къэбар. Ар - бэнакIомэ агъэфедэщтыгъэ цIэнтхъуалъ (стригиль).ГъучIым хашIыкIыщтыгъ. Анапэ къыщагъотыгъэхэр тыжьыным хэшIыкIыгъэх, дышъэпс егъэшъуагъэх.
Зэнэкъокъухэм бзылъфыгъэхэр ахагъэлажьэщтыгъэхэп ыкIи еплъынхэ фитыгъэхэп - атлетхэр упцIэныгъэхэу зэнэкъокъущтыгъэх. БэнакIохэр зэпеIэнхэм ыпэкIэ апкъышъолхэр цIэнлъэгъонхэм, убытыгъошIу мыхъунхэм пае, оливэ дагъэр шъхьамысхэу ащафэщтыгъэ. Пшахъом щызэбэныщтыгъэх, дагъэм хэпкIэгъэ пшахъор атизы хъущтыгъэ. ЗыбэнахэхэкIэ акIышъомэ цIэнтхъуалъэхэмкIэ дэгъэ-пшэхъо зэхэлъымрэ пкIантIэмрэ атырацIэнтхъукIыжьыщтыгъэх.
Олимпиадэм къежьапIэу фэхъугъэр
Панафиней мэфэкI джэгунхэр, къалэу Афины итхьэ фэгъэхьыгъэу илъэсиплIым зэ зэхащэщтыгъэ. Шъыпкъэ, апэрэ лъэхъаным спортсменхэр илъэс къэс аугъоищтыгъэх, етIанэ илъэсиплIым - зэ. Атлетхэм зэнэкъокъухэр рагъэжьэнхэм ыпэрэ мафэм пчыхьэ зэрэхъоу пхъакъомэ машIохэр апылъхэу къекIокIыщтыгъэх, орэдхэр къаIощтыгъэх, уджыщтыгъэх, нэужым тIыщэ ашIэу (къурмэн) хьайуаныбэ аукIыщтыгъэ. Мэфитфырэ зэнэкъокъущтыгъэх. Апэрэ ыкIи аужырэ мафэхэм фэIо-фашIэхэр, тIыщэ Iофыгъохэр агъэцакIэщтыгъэх. Зэнэкъокъухэр шыгъачъэкIэ аухыжьыщтыгъэх.
Апэрэ Олимпиадэ джэгунхэр илъэсиплIым зэ Зевс фэгъэхьыгъэу Олимпие хэкум щызэхащэщтыгъэх. Зевс итхьэлъэIупIэу Элидэ щыIэм Олимпиадэ джэгунхэр щашIыщтыгъэх.
ЗэрагъэунэфыгъэмкIэ, апэрэ зэнэкъокъур зыщыIагъэр тиэрэ ыпэкIэ я 776-рэ илъэсыр ары. Тиэрэ ия 394-рэ илъэсым Рим иимператорэу Феодосий олимпиадэхэр щаригъэгъэтыжьыгъэх. Олимпиадэ джэгунхэр 1896-рэ илъэсым Кубертен раригъэгъэжьэжьыгъэх ыкIи илъэсиплI тешIэ къэс зэхащэх.
Хэтрэ спортсменкIи, хэгъэгукIи Олимпиадэм уащытекIоныр щытхъушху. Лъэпкъыбэ зыщызэнэкъокъурэм атлетыбэ къекIуалIэ, хэти текIоныгъэр къыдихы шIоигъу. Урысыем икоманди ахэм ащыщ. Тиспортсменхэр зэмыблэжьхэу, яшъыпкъэу, ясэнаущыгъэ къызфагъэфедэзэ апэ зэрэхъущтхэм фэбанэх, ягухэлъхэр къадэхъу ашIоигъу. Тыфай тэри ахэм зэнэкъокъум гъэхъагъэхэр щашIынхэу, чIыпIэ лъагэхэр щаубытынхэу. Атлет шIагъохэр, шъуапэ ежъугъэхъу! Урысыер апэ орэхъу! Адыгэмэ ятарихъ чIыгоу зэнэкъокъухэр зыщыкIохэрэр зэкIэми шIукIэ агу къэкIыжьынэу афэтэIо.
Тэу Аслъан.
Адыгэ Республикэм и Лъэпкъ музей шIэныгъэмкIэ иIофышI, археолог, Урысыем ижурналистхэм я Союз хэт.
