adigehaber
  ulusal Dayanışmanın Zaferi
 

 

 

Ulusal Dayanışmanın Zaferi (Лъэпкъ зэкъотныгъэр текIуагъ)

 

19.yüzyıl sonlarında Çerkeslerle Kazaklar bir araya gelmeye, birbirlerini anlamaya, gelenek ve görenekleri benzeşmeye başlamıştı. Bunun böyle olduğu giysi, at sevgisi ve çocuklarını yaman birer savaşçı olarak yetiştirmelerinden anlaşılıyordu.

 

 

Bu iki halk, dayanışma ve ciddiyet içinde Birinci Dünya Savaşı’nda ülkelerine bağlılklarını kanıtlayacak biçimde savaştı.

 

 

Savaşa Kazak ve Çerkes olarak 110 bin kişi katılmış, 30 bini geri dönememişti.

 

 

Süvari Ordusuna katılanların kendilerine ait atı,eğeri, at takımları, silâh ve elbiseleri olmalıydı, bu şeyleri almaları için her birine 150’şer ruble veriliyordu. Bundan başka süvari birlikleri mensuplarına ve onbaşılara yılda 240 ruble ödeniyordu.

 

Bölüklerin tertibi

 

 

Bölüklerde en çok sorumluluk komutanlara düşüyordu. Komutanlar disiplini sağlıyor, savaşçıları cepheye götürüyor, kahramanlık gösterenleri belirliyor, bu kişilere madalya verilmesini sağlıyorlardı. Komutan sert, kararlı, herkese eşit muamele yapan, adil ve donanımlı biri olmalıydı. Çerkeslerden oluşan birinci ve ikinci bölüklerin komutanları Kazak Sergey Lihaçev ile personel subayı Kılıç Sultan-Geriy idi. Süvari Ordusunda  4 bölük vardı, komutanları sık sık değiştiriliyordu, ama savaş süresince Kılıç Sultan-Geriy değiştirilmemişti.

 

Черкесхэмрэ къэзэкъхэмрэ зэготхэу пыим пэгъокIыщтыгъэх, пащэхэм къафашIырэ унашъохэр дэх имыIэу агъэ­ца­кIэщтыгъ. Черкес полкым изэуа­кIэрэ илъэшыгъэрэ зы­мыгъэшIагъорэ зэолIхэм ахэтыгъэп.

Çerkeslerle Kazaklar beraber düşmana karşı koyuyor, komutanlarının emirlerini itirazsız yerine getiriyorlardı. Savaşçılar arasında Çerkes Alayının savaş tekniğine ve gücüne imrenmeyen kimse yoktu. 

 

 

Savaş yolları

 .

 

 

 

Birinci Dünya Savaşı’na ilişkin yazılar, belgeler ve belgesel filmler var, ancak daha savaş sona ermeden patlak veren büyük olaylar, devrim olayı, iç savaş, ardından İkinci Dünya Savaşı olayları nedeniyle ilk savaş üzerinde fazla durulamamıştı. En çok da küçük uluslardan askerlerin başına gelmiş olan olaylara ilişkin yeterli yazı ve derlemeler yoktur. Tarihçi, etnograf  emekli albay A. D. Verşigora, Kafkas Süvari Ordusu’nda bulunan Çerkes savaşçıların başına gelenleri  ilk günden başlayarak elinden geldiğince derlemişti. Albay’ın yazdığına göre Çerkes Alayına katılacak olanlar Yermelhable’ye (Armavir) vardıklarında Gürcü beyi (pşı) yarbay Aleksandr Çavçavadze’nin emrine verildiler. Müslüman savaşçıların yanına  Ademıye köyünden imam Nabeko Mıŝevest gönderilmişti.

 

 

1917 yılında Almanya ve Avusturya orduları aralıksız saldırılarda bulunuyorlardı. At inip savaştıkları da oluyordu. Ölü ve yaralı sayısı çoktu. Rus Ordusu geri çekilirken, düşmanın yolu kesmesine engel olma görevi Çerkes Alayına verildi.

 

Eylül ve ekim aylarında Avusturya-Macaristan’da Ozeryani yakınında düşmana saldırarak çok sayıda havan topu, silâh ve giysi ele geçirdiler. Süvari Ordusu kışın Romanya Cephesine gitti, çok zorluk çekti. 1917’de Transdinyester’de yaman bir savaş yapıldı.

 

 

 

Çerkes savaşçılarla Kazaklar korku nedir bilmeden gece gündüz düşmana karşı koyuyorlardı. Bunu bile komutanlar Çerkesleri gemlemeye, durdurmaya çalışıyorlardı. Bu nedenle süvari birliğine “Vahşi Tümen” denmeye başlanmıştı.

 

Birinci Dünya Savaşı devam ederken Rusya’da devrim oldu, Kafkas Süvari Ordusu savaşçıları ağustos ayında evlerine döndüler.

 

 

Savaşçılar kendilerini düşünmediler

 

Dağlılar içinden küçük rütbeli subaylar olarak astsubay Bjıheko Doletmırze, Yecıbeko Asĺanmırze, Lev Murzabêḱ, vb askere alınmıştı. Daha sonra askeri okul mezunu (junker) ve polis memuru yararlılık gösteren Bedanoko Mıhamod, Mag Vasliy, Maksim Safronov subay yapıldılar.

 

Yiğitlikleri ile öne çıkan savaşçılar St. George haçlarıyla taltif edildiler. Maksim Safronov 2 derece, Łıĥu ĵeko Biĺevsten, Şerdene Asĺanbeç, Hapeće Zeçerıye, Stefan Şvaykovskiy 3.derece, Ajıgoye Pşımaf, Peş Baĥçerıye, Ŝavko Ahmed, Aleksandr Leonidov 4. Derece nişanlarla ödüllendirildiler.

 

 

Rus-Japon Savaşına katılmış olan Carıme Musa gerçek bir yiğitti. İkinci bölüğe Tsu-Babin yerleşimini ele geçirme görevi verildiğinde, siperlerde düşmanın çok sayıda makinalı tüfeğinin ve ağır silâhlarının bulunduğunu biliyorlardı. Geceleri soğuk geçtiği için Macar savaşçılar köylülerin sıcak evlerinde geceliyorlardı.

 

 

Musa hızla birkaç siperi geçti, yaralanmış olduğuna aldırmadan haykırdı, Macarları evlerden dışarı çıkartmaya başladı. Cençete Ҭaĥu, Besĺıney Çelemet, Maksim Safronov, Sţaşu Mıhamod (Ğobekuay), Ĺep   ŝıko İsmail ve Hağur Mus yaralanmışlardı, yine de çarpışmaya devam ettiler. Bu tarihten bir yıl sonra Çerkes Alayına St. George standardı / flaması verildi.

 .

1915 yılında düşman saldırıp ilerlemeye başladı. Düşmanı Dinyester Irmağından geçirmemekle görevlendirilen birlikler içinde Çerkes Alayı da vardı. Bölük kararlı bir direnişte bulunuyordu, ancak takviye almadığı sürece sayıca kendinden çok üstün olan düşmanı durdurmanın olanaksız olduğunu biliyorlardı. En kıdemli polis Bješo Biĺevsten, süvarilerden Avĺe Karbeç, Ağırcaneko Mıhamod, Ĺevsten Abdulah, Hatko Tevčoĵ ve başkaları yiğitçe çarpıştılar madalyalarla onurlandırıldılar.

 

 Alayın Kahramanları

 

   

Tevçoj ilçesinden Çerkes Alayına alınan askerlerin kahramanlıkları üzerine anlatılar günümüze erişmiştir. Bunlardan askeri okul öğrencisi Carıme Mus’tan söz etmiştik. Mus alayın komutanları arasına alınmıştı, o da kendisine gösterilen güveni hak etmişti.

 

 

Takım komutanı A. Tupalov’un astı yapılınca, onun yiğitliği ve insancıl yanı herkes tarafından öğrenildi.

 

 

Çerkes istihbaratı yapılan günlerde A. Tupalov süvarilerin önünde açıklığa girdiğinde ormanda gizlenmiş keskin nişancılar tarafından ağır yaralandı. Askerler komutanlarını ortada bırakmadılar. Carıme Mus ormandan ateş açanlara dönüp ateş etmeye başladı, Yemţıĺ  Çerim (Şıncıyeli ile Ĺeśer Ŝalih (Kezenıkuaylı) komutanı tehlikeli yerden uzaklaştırdılar. Carıme Mus atlıları yerleştirip takviye gelene kadar direndiler.    

 

 

Aynı biçimde Karpat Dağlarında Şebenehable köyünden polis memuru Mamıy Ĥuraye, Askalay köyünden Beğuŝe Lıv, Pseytuk köyünden Jene Hasan kendilerini düşünmeden yiğitlik gösterenlerden. Zekâsı ve yiğitliği ile öne çıkanlar arasında Ğonejeko Hacmos (Tevyehabl), Stašu Mıhamod (Ğobekuay), Thał  Hamid (Haĺekuay), Berzec Ančoko (Askalay), Mamıyeko Asram (Yecerkuay) ve daha başkaları anılabilir.

 

 

Cecehable köyünden Ĥoқo Cahfar büyük bir yiğitlik gösterdi, yaralı askerleri ateş altından çıkarırken kendi de ağır  yaralandı ve gözlerini kaybetti.  

 

Çerkes Süvari Alayı mensupları adına öyküler yazıldı, yiğitlik destanları okundu.  Çerkes Alayı erleri arasındaki birlik ve dayanışma ruhu asırlar boyu sürecek bir örnek oldu ve adları kaybolmamak üzere tarihe yazıldı.Kazaklar ve Çerkesler Rusyanın katıldığı aralıksız savaşlar boyunca birbirlerine yardımcı oldular. Adları gelecek kuşakların gurur duymaları için yaşam içinde yerlerini aldılar.

 

Ŝavko Asĺanguaş

Adıge mak, 5 Eylül 2016

Çeviri: Hapi Cevdet Yıldız

http://www.adygvoice.ru/wp/%D0%BB%D1%8A%D1%8D%D0%BF%D0%BA%D1%8A-%D0%B7%D1%8D%D0%BA%D1%8A%D0%BE%D1%82%D0%BD%D1%8B%D0%B3%D1%8A%D1%8D%D1%80-%D1%82%D0%B5%D0%BAi%D1%83%D0%B0%D0%B3%D1%8A/

 
  Bugün 2 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol