adigehaber
  Ulusal Hafıza Ulusu Diri Tutuyor...
 
Ulusal Hafıza Ulusu Diri Tutuyor
“Adıge mak” gazetesinde bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Toplantıda 151 yıl önce sona eren Kafkas Savaşı (Rus-Çerkes Savaşı) üzerine biliminsanı, yazar ve toplum sözcüleri görüşlerini açıkladılar.
“Adıge mak” gazetesi genel yayın yönetmeni yardımcısı Hurıme Hüseyin toplantıyı yönetti. Açış konuşmasında Hüseyin, Kafkas Savaşı’nın Adıgelere yıkım getirdiğini, unutulmayacak ölçekte tarihsel acılar bıraktığını belirtti. Ulusun hafızasının korunması gerektiğini, bunun da halkları çatıştırmayacak biçimde yapılması gerektiğini söyledi.
Dilbilimleri uzmanı Prof. Dr. Bırsır Batırbıy da toplantıda gerçekçi değerlendirmeler yapmak gerektiğini söyledi. Kafkas Savaşı’nın başını ve sonunu öğrenmek için Kabardey-Balkar’da yapılmış olan çetin direnişleri de kapsama almak gerekir, dedi. Savaşın başladığı dönemde Adıgelerin büyük bir kültürü vardı, bağımsız bir ülke olma olanakları da vardı. Kafkas Savaşı öncesinde yöremizde 3,5 milyon gibi bir nüfus yaşıyordu. Kabardey yöresinde de aynı sayıda bir nüfusun barınmış olduğu varsayılıyor.
Savaşta ölenlerin sayısı yanında,Türkiye’ye zorla gönderilen insan sayısını da saptayabiliyoruz. Gidenler 1 milyonun çok üzerindeydi, ama bunu yazmaktan kaçınıyorlar. Bırsır Batırbıy, yazar Çuyeko Yunıs ve daha başkalarının belirlemelerine göre, Karadeniz kıyısında ölenler, denizde, karşı kıyıya varamadan yolda ölüp gidenler, Türkiye’de güvenli bir yerleşik yaşama kavuşma öncesinde ölenler az değil. Durum böyle de olsa, geçmişin yası ve geçmişin anıları üzerine konuşmalar yaparken, özellikle ulusal anı (ulusun acılı günleri) konusuna ağırlık vermeliyiz. Bu takdirde anıları, ulusal hafızayı daha diri bir biçimde ayakta tutabiliriz.
Türkiye’den dönen Meşfeşşu Nacdet de tarihi iyi öğrenmeden yarını öğrenmek düşünülemez. Ulusun yeniden toparlanması için kullanabileceğimiz olanakları iyi araştırmalıyız. Tarihsel toprağına dönüş yapanlara da destek sağlanmalıdır, dedi.
Yas ve anı konuları üzerine ünlü arkeolog Tev Aslan da bir konuşma yaptı. Krasnodar Kray okullarında okutulan tarih kitaplarında Adıgelere ilişkin hoş olmayan görüşlere ve resimlere yer verildiğini söyledi. Adıge gelenekleri, Adıge karakteri doğru dürüst anlatılmıyor, kitaplara gerçekle ilgisi olmayan resimler konuluyor, dedi.
Tarihçi Dr. Peneşu Asker de Kafkas Savaşı’na ilişkin yazılmış yazılar konusu üzerinde genişliğince durdu. Konuya ilişkin ayrı bir toplantı yapılması gereği benimsendi. Öğretmen Uzmanlık Eğitimi Enstitüsü üyesi ve “Adıge mak” gazetesi yazarı Havdeko Şıhamıze de küçük sisleri dağıtaraktan ilginç değerlendirmelerde bulundu. Adıgecenin öğrenilmesi konusunda yayınlanmış kitaplar üzerinde de durdu. Türkiye’den ve başka ülkelerden soydaşlarımıza kitaplar gönderiliyor. Biliminsanı ve yazarlarımızca birçok iş ele alınıyor, dedi.
Sivil toplum örgütü “Adıge Khase” Başkan yardımcısı Kuyıj Kaplan, Adıge gazeteci Tharkoĥo Safıyet, Kazane Yusıf, Seĥute Nurbıy, ata yurduna dönüş yapanların uyumu ile ilgili Merkez (Vıne) başkanı Ğućel Ashad, Adıge Cumhuriyeti ulusal işler, Adıge diasporası ile ilişkiler ve haber alma Komitesi başkanı Perenıko Fatime ve daha başkalarının belirttiklerine göre, geçmişin anılarının yükselişte olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Ancak ulus, dört bir yana savrulmuş, dağılmış halde. Suriye Adıgeleri bu son yıllarda iç savaşın ateşi içinde kaldılar, dış ülkelerde barınma olanaklarını arıyorlar. Bugün için bir dağılma söz konusu, soruna el atılmazsa, yarınlarda bir araya gelmek, toplanmak güçleşecek, çocuklar anadillerini, ulusal özelliklerini yitirme tehlikesi ile karşı karşıyalar.
“Adıge mak” gazetesi yayın yönetmeni yardımcısı Meşłeko Saide toplantıya katılanlara teşekkürlerini sundu. Adıgece öğrenmeyi engelleyen sorunlar konusunda konuştu. “Adıge mak”a abone ücretinin arttığını, posta idaresinin ihmali sonucu gazetenin okuyucuya vaktinde ulaşmadığını belirtti. Bu arada Meşłeko Saide, her kişi kendine düşen sorumluluğu gereğince yerine getirdiğinde, ulusal hafıza daha kolay canlandırılabilecektir, dedi.
Adıgeler güçlü uluslardan biri olarak yeryüzünde yaşıyorlar. Güneşleri parlak, sıcak, kalpleri temiz. Ulusal anı, ulusal hafıza demekle Adıgeler, ulusları çatıştırma gibi bir amaç taşımıyorlar. Barış içinde bir arada yaşamı güçlendirmek istiyorlar sadece.
Yemţıĺ Nurbıy
Adıge mak, 19 Mayıs 2015
 
  Bugün 3 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol