adigehaber
  Anadilinin Yolu
 

 

  

Anadilinin Yolu

29 Mart 2014

 

 

Adıgece – anadilimiz, onunla gurur duyuyoruz! “Adıge dili – anadilimiz çok güçlü bir dil, ifade etme gücü yüksek bir dil; saldırgana, düşmana karşı keskin bir kılıç, rüzgâr gibi hızlı, kanatlandığında kırlangıç gibi süzülür, bebeleri sever, yaşlıya saygı duyar, konuğu sevgiyle buyurur, dost için güven  dolu, zekâ ürünü, algılama ve düşünce yeteneğinin yolu, Adıgelerin yol göstericisidir”- demişti ünlü dil bilgini Prof. Dr. Қereşe Zaynab.

 

14 Mart gününü gelenekselleşmiş Adıgecenin Günü olarak karşılıyoruz. Dilbilimini bir yol olarak düzenleyen öğretmenlerimizi ve büyük biliminsanlarımızı saygıyla anımsıyor, anılarını yaşatıyoruz. Adıge Kürsüsü Adıgecenin yolunu geliştiren bir okul. İlk önce açılan üst eğitim kurumlarımızdan biridir bu okul. Bu kürsü, 1953 yılında – Maykop’ta- ‘Adıge Dili ve Dış Devletler Resmi  Dilleri (Yabacı Diller) Kürsüsü’ biçiminde açıldı. Kürsü Başkanı eğitim bilimleri alanında ünlenmiş Doç. Dr. Davır Hazret Batır oğlu idi. Eğitim planı olarak linguistik ve edebiyat bilimi esas alındı. O tarihten bu yana Adıge Kürsüsü uzun bir  yol katetmiş bulunuyor. 1956 yılında, ayrı bir Adıge dili ve Adıge Edebiyatı Kürsüsü kuruldu, ardından, 1992 yılında Filoloji Kürsüsü doğdu. Kürsü başkanları şimdiki genç biliminsanlarımız için birer örnek oluşturuyorlar. Bu kişiler, Batır oğlu Davır Hazret (1955 – 1976), İbrahim kızı Қereşe (Ćereşe) Zaynab (1976 – 1992), Abubeçır (-Ebubekir-) oğlu Ŝavko Asker (1992 – 1997), 1997 yılından bu yana da Nuh kızı Haćemız Mir’dir.

 

Adıge Kürsüsü’nde çalışan genç biliminsanları eğitim ve Adıge dilbilimini geliştirme konusunda özverili çalışmalar yürütüyorlar.

 

Öğretmenim

 

Davır Hazret eğitim bilimleri uzmanıydı, bir doçentti, öğretmen- metodist idi. Adıge Dili ve Edebiyatı Kürsüsü Başkanı olarak yıllarca çalıştı, Kürsü’nün daha etkin olması, Adıgece ile edebiyatın bilimsel sorunlarını çözme konusunda yılmadan çalıştı. Hazret, öğrencilerini bilimsel çalışmalara özendirme, çalışmalara katma, ilk bilimsel adımları atmaları gibi konularda elinden gelen katkılarda bulunuyordu. Döneminde çok sayıda kişiyi eğitim alanına çekmeyi başardı. Bu kişiler içinden  biliminsanları, yazarlar, devlet görevlileri ve öğretmenler yetişti.

 

Hazret’in çok sayıdaki bilimsel çalışmasında, okullarda okunan Adıgece ve Rusça ders kitaplarında, bilimsel makalelerinde, katkılar sunduğu sözlük çalışmalarında, hazırladığı eğitim programlarında, onun insana olan sevgisi gözlemlenebiliyor. Davır Hazret’in en anlamlı yapıtı okullar için yazmış olduğu ders kitapları, programları dışında, öğretmenler için yazdığı “Adıgece Öğretme Metodu” (Адыгабзэм иегъэджэн иметодик) adlı kitabıdır.

 

Hazret, Adıgecenin leksik (sözcük bilimi) ve sentaksına (söz dizimi) ilişkin sorunları çözme konusunda da önemli katkılarda bulundu, değişik önemde sorunu ele alan ve çözümler öneren bilimsel makaleler yazdı. 1986 yılında yayınladığı “Adıgecenin Birleşik Sözcükleri” (Адыгабзэм игущыIэ зэгъусэхэр) adlı kitabında Adıgecenin birleşik sözcüklerinin dilbilgisi kurallarına göre kuruluş özellikleri üzerinde geniş bir biçimde durdu.

 

Hazret sadece bir öğretmen-metodist değildi, tanınmış bir araştırmacı ve biliminsanıydı da. Öğretmenlere metodik (yöntem) yönünden yardımcı oluyor, onlara her konuda destek çıkıyor, öğretmenlerin bilimsel düzeylerini yükseltmek için Adıge enstitüsünde öğretici toplantılar (лекция)  düzenliyordu. Adıge Ülkesinde yürütülen Adıgeceye ilişkin çalışmalara da etkin bir biçimde katılıyordu.

 

Öğretmenimi ilk tanımam, öğretmen enstitüsüne ilk adımımı atmamla birlikte başladı. İlk kurda Davır Hazret odaya girdi, ders bitiminde odasına uğramamızı söylemişti. Çok şeyi düşünmüş, çok şeyi içimizden geçirmiştik. Kapıyı hafifçe çaldık, utanarak ve başımız önde kürsü odasına girdik.

 

Hazret bizi sevgi dolu bir yüzle karşıladı, oturmamızı söyledi. İsteklerini, ileride yapacağımız işleri, karşılaşacağımız ve dikkat edeceğimiz konuları bize anlattı, birer küçük konu da verdi her birimize. Bana mısır somaklarının nasıl örüldükleri konusunu gözleme ödevini verdi. Ardından bir konuyu ikinci bir konu izlemek üzere, farkına vardırmadan hepimizi bilim yoluna yöneltmiş, ilerletmiş oldu. Her bahar öğrenciler adına düzenlenen bilimsel konferanslara sürekli katılmamızı sağlıyordu. Bu katkılarının işe yaradığını görmenin mutluluğu içinde, tek bir dakika bile gözlerini üstümüzden ayırmaz, konuşmalarımızı dikkatle dinlerdi, küçük başarılarımızı gördüğünde de sevinç duyardı.

 

Hazret, kişiliği oturmuş, düzgün ve cana yakın olan biriydi. Gözlerinden sürekli sevgi yansırdı, onu somurtur biri olarak göremezdin. Okul durumumuzu, günlük yaşamımızı ve iş durumumuzu hep sorardı. İnsanların yüz farklılığı gibiydi öğrencilerin karakter, davranış ve okuma biçimleri de, birbirimize benzemiyorduk. Kim ne yapmış olursa olsun, kalbini kırmaz, güzel davranır, okuma ödevinde mutlaka  güzel bir yan bulur, bunu çok önemser, öğrenciyi takdir ederdi. Öğrencileri başarılı bulur, onları işe özendirirdi. Hiçbir zaman azarlar biçimde öğrencilerle konuştuğunu görmedik, yumuşak sesli konuşmayı severdi.

 

Öğetmen Enstitüsü’nü bitirip bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Enstitü’ye geri döndüm, Dilbilimleri Fakültesinin Rus Kürsü’sünde iki yıl çalıştım.

 

Davır Hazret’in sağlığı giderek bozuldu, işten ayrılmak zorunda kaldı. Onun yerine beni Adıge Kürsüsü’nde görevlendirdiler, öğretmenimin çalışmalarını sürdürdüm. Sınıfa her girişimde hocamı içimden anımsayarak yıllarımı geçirdim. Hocamı mahcup etmeme uğraşısı içindeydim. Hazret’in öğrencilerinin hepsi bugün Adıgece üzerine çalışıyor, ellerinden geldiğince, yorulmak bilmez bir biçimde anadillerini koruyorlar. Davır Hazret, tüm öğrencilerinin kalplerinde güzel anılar biçiminde yer etmiş bulunuyor, O, yitirilmesi düşünülemeyecek bir anıt gibi anılarda yaşıyor.

 

 

 

Ŝheleĥo Rim

Adıge Kürsüsü’nde Doçent.

 

***

 

Adıge dilbilimini geliştiren kadın

 

Kim yer etti soylu yanıyla tarihte,

 

Toplumun adını saygıyla andığı?

 

Som altından (ПеIэщт дышъэм) daha değerli olan,

 

Akıllı kadın, Adıge kadını.

 

 

(Jene Kırımız - Adıge şairi-)

 

İzlediğin yaşam yoluna, istesen de istemesen de, dönüp bir bakıyorsun, bir zekâ akışını görüyorsun. Her bir kişi, gün gelir işi gereği değişik kişilerle görüşme, karşılaşma durumuna düşer. Buna bağlı olarak herkesin belleğinde anılar kalır. Her zaman yaşlılara sorma gibi bir Adıge geleneğimiz de var, onlar ışıldayan yıldızlarımız, kılavuzlarımız. Böylesine ışık saçan, parlak bir zekâ olarak insanların saygıyla andığı kişilerden biri de Қereşe Zaynab’dır (-Ćereşe Zeynep-).

 

Zaynab Tiflis Üniversitesinin ilk mezunlarından. Ardından bilgisini ilerletmek için doktora öğrenimine başlıyor, tez hazırlıyor. “Adıgecenin Şapsığ diyalektinde bulunan farklı özellikler” (Адыгабзэм ишапсыгъэ диалект хэушъхьафыкIыгъэ нэшанэхэу хэлъхэр) adlı tezini 1953 yılında benimsetmeyi başarıyor ve bilim doktoru oluyor. Koşhabl köyünden gelmiş olan bu genç kıza    bilim doktoru gibi değerli bir bilimsel paye verilmişti, bu da ülkemiz  (- Adıgey-) bilimi açısından büyük bir kazanımdı. Zaynab 1969 yılında  Adıgey’deki ilk dilbilimi profesörü oldu. İzleyen yıllarda da eğitim sorunlarına çözümler araştıran ve bulan bir bilim çalışanı olarak yaşamını sürdürdü. 16 yıl boyunca Adıge Dili ve Edebiyatı Kürsüsü başkanı olarak çalıştı.

 

Zaynab’ın örnek çalışmalarından biri de “Açıklamalı Adıgece Sözlük” tür (Адыгабзэм изэхэф гущыIалъэ). Sözlüğü 1960 yılında Haţene Abdule [-Abdullah-] ile birlikte yayınladı. – Tiflis Üniversitesi’nden- Prof. V. G. Rogava ile birlikte 1966 yılında “Adıgece dilbilgisi” (Грамматика адыгейского языка) kitabını yayınladı. Monografiler, ders kitapları ve yardımcı ders kitapları izleyen yıllarda yayınlandı. Bu büyük bilim insanı İber-Kafkas Dilleri konusunda Adıgey’deki çalışmaları başlattı, dış ülkeler dilblimcileri ile yakın ilişkiler  ve dostluklar kurdu. Biliminsanları Zaynab’ın bilimsel çalışmalarına büyük bir değer biçiyor, onu sempozyum ve konferanslara çağırıyorlar, Zaynab da  oralarda ilginç konuşma ve sunumlar yapıyordu.

 

Adıge Devlet Öğretmen Enstitüsü’ne öğrenciler olarak ilk adım attığımız gün, bizimle çalışmaya başlayan öğretmenlerin başında Zaynab geliyordu. Adıge dilbiliminin temellerini genişletme, yeni çözüm yolları bulma, anadilinin güzelliğini ve zenginliğini bizlere ulaştırma konusunda aralıksız çalışmalarda bulundu. Üzerinde en çok titrediği konu, kendi başımıza bilimsel çalışma yapma düzeyine erişmemiz, bilimdeki yeni gelişmelere bilinçli yaklaşımda bulunmamız, kavrama, bilimi geliştirme gibi konularda bize yardımcı olma olmuştur. Ders verme dışında, herkese gereksindiği konularda yardımcı olmak için hiçbir çabadan kaçınmazdı.

 

Her bir öğrenciyle ilgilenir, içinden gelerek yardımcı olurdu. Araştırma ve incelemelerin, dil ile ilgili çalışmaların, dil ile birlikte titiz bir biçimde yapılması gerektiğini sürekli kulaklarımıza fısıldar, o konuda bilinçli olmamız için elinden gelen yardımları esirgemezdi.

 

Anadili konusunda yetenekli ve istekli olanların doktora yapıp eğitim düzeylerini yükseltmeleri için   Zaynab, yorulmak bilmez bir biçimde destekçi çıkıyor ve yardımlarda bulunuyordu. Benim de şansım varmış, Zaynab, anadilimizin büyük inceliklerini elde etmem konusunda bana yardımcı oldu, bana öğretmenliği sevdirdi, dur durak bilmeden Adıgece konusunda çalışmak gerektiğini bana kavrattı.

 

Onun, bu biliminsanının yardımları sayesinde kendi bilimsel birikimimi geliştirme olanağını elde ettim, hangi konuda olursa olsun kendisine başvurduğunuzda, sizi güler yüzle ve içtenlikli olarak  karşılardı. Қereşe Zaynab görevine son derece bağlılık ve özen göstererek, işinden mutluluk duyarak Adıge dilbilimi üzerine çalıştı, çok şeyi kavrayan ve inceleyen biri oldu.

 

Yazı ve konuşma dilimizin gelişmesi Қereşe Zaynab gibi akıllı kişilerin olumlu çabaları, katkıları  sonucu gerçekleşmiştir.

 

Aradan hayli süre geçmiş  olsa da, Zaynab’ın bilimsel yetisine hâlen büyük bir değer biçiyoruz, bu değere koşut olarak  insanca yanını da kavramış bulunuyoruz, onu güzel yanlarıyla anımsıyoruz.

 

Bğoşe Zar.

 

 

Adıge Kürsüsü’nde Doçent.

 

***


Büyük bir biliminsanıydı, çalışkan bir emekçiydi

 

“Kuşu uçuran kanatları, insanı yükselten de çalışma ürünleridir” (Бзыур зыIэтырэр ытам, цIы­фыр зыIэтырэр иIофшIагъ). Sözüme bu eski atasözüyle başlamak ve sizi dilbilimleri uzmanı Abubeçır [- Ebubekir-] oğlu Prof. Dr. Ŝavko Asker  ile tanıştırmak  istiyorum.

 

Abubeçır   oğlu Ŝavko Asker  5 Mart 1935’te – Adıgey- Hatığuĵıkuaye köyünde doğdu. Liseden sonra – Maykop- filoloji fakültesine kaydoldu ve orayı bitirdi. 1956 yılında “Sotsialitiçéske Adıgey” (şimdi “Adıge maq”) gazetesi redaksiyon komitesinde işe başladı, önce düzeltici, ardından çevirmen olarak çalıştı. Daha sonra – Maykop- Adıge Bilimsel Araştırma Enstitüsü Dil Bölümü Başkanı oldu.

 

1960- 1963 yılları arasında – Moskova- Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi Dilbilimleri Enstitüsü’nde doktora öğrenimi gördü. 1963 yılından başlayarak, bilimsel yaşamını tamamladığı güne değin Adıge Devlet Üniversitesi’nde çalıştı. 1992 yılından 1997 yılına değin Adıge Kürsüsü Başkanı oldu.

 

Ŝavko Asker yorulmak bilmez bir biçimde 50 yılı aşkın bir süre eğitim alanında çalıştı. Adıge dilini öğrenme ve inceleme konularında bir uzmandı, 100’ü aşkın bilimsel makalesi yayımlanmıştır. Çalışmaları dil konusundaki birçok alana yöneliktir. Yayınları sözcükbilim (лексикологие), deyişbilim(фразеологие), terminoloji, morfoloji, biçimbirimsel (морфемик), sözcük kurma, sözdizimi (синтаксис), biçembilim (стилистик), imlâ/ yazım(орфография) ve edebiyat dilinin değişik alanlarına ilişkindir. Ŝavko Asker en çok  Adıge sözcükbiliminin yerli yerine oturması  konusunda özen göstermiştir.

 

Ben de Ŝavko Asker’in öğrencisi olma mutluluğuna eriştim, ilk sınıftan beşinci sınıfa (kur) değin hocamızdı. Bize öğretmenlik yaptı, bizimle çalıştı, karşılaştığımız güçlüklerde bize ve herkese yardımcı oldu.

 

Ŝavko Asker genç biliminsanlarını bilime hazırlama, iyi eğitme konuları, doktora öğrencileri ve doktorasını vermiş kişilerle birlikte sürdürdüğü çalışmalara sayısız bilimsel katkılarda bulundu. Ben de onlardan biriyim, şanslıyım, doktora öğrenciliğim sırasında da hocam oydu, kendisine minnet borçluyum. Doktora öğrenimi gördüğüm sırada dilbiliminin derin/ ince yanlarını kavramamız için Adıge dilbiliminde bulunan farklı yaklaşımlarla bizi tanıştırıyor, bizim için ilginç dersler düzenliyordu. Bu dersleri günümüze değin unutmuş değiliz, onlardan hâlâ yararlanıyoruz.

 

Ŝavko Asker en zor konularda bile bir yaklaşım, bir çözüm yolunu bulurdu. Bu nedenle çok kişi için bir danışman görevi görürdü, yardımını isteyen kişi sayısı hiç eksilmezdi, elinden geliyorsa kimseyi boynu bükük geri göndermezdi.

 

Ŝavko Asker’i  7 Temmuz 2008’de kaybettik. Ulaşmak istediği birçok bilimsel hedefi vardı, ancak bunları gerçekleştirmeye ömrü yetmedi.

 

Bugün artık aramızda değil, ama bilimsel çalışmalarının izleri toprağımızdalar, yok olmuyorlar.

 

Murad Goşĺaṕ.

 

Adıge Kürsüsü’nde Doçent.

 

***

 

Adıge yer adlarının derleyicisi ve anlatıcısı

 

 Hamose oğlu Meretıko Kasime [-Kasım-]  1935’te –Adıgey- Haḱurınehable köyünde doğdu. Öğrencilik yıllarından beri Kasime dile, en çok da anadili Adıgeceye ilişkin sorunlara ilgi duyuyordu, bu özlemi sonunda yaşamının bir ereği (- Adıgelerin Evliya Çelebisi-) oldu. Öğretmen Enstitüsü’nden sonra onu Adıge Bilimsel Araştırma Enstitüsü’ne alıyorlar. Ardından doktora eğitimi için Moskova’ya gönderiliyor, Adıge dilbiliminin en az aydınlatılmış sorunları üzerine çalışıyor. En çok da morfoloji, dil sözcükleri, fiil yapısı  konuları ile ilgileniyor. Morfoloji kapsamında en çok fiil konusunda çalıştı- fiilin yapısı, düzenleniş biçimi, fiil tiplerini örnekleme, fiilin dilde yer alış biçimi. Bu konulara ilişkin birçok makale yayınladı. “Adıgece konuşmada yardımcı öğeler” (Служебные части речи в адыгейском языке) adıyla ilk tezini sundu, ardından “Adıge dilinde fiil yapısı” (Строение глагола в адыгских языках) adlı doktora tezini yazdı. Morfoloji dışında Kasime’nin başka çalışmaları da vardır. Adıge yazı dilinde henüz belirlenmemiş olan sorunları ele aldı, sözcük sonlarına gelen sözdizimleri, bunların bir araya geliş ve birleşmelerine ilişkin çok sayıda kategoriyi ve bunların nasıl gösterildiklerini anlattı.

 

 

Meretıko Kasime, en çok Adıge adbilimi  (omnomastik) alanındaki derlemeleri ve bunların açıklanmaları ile ilgili çalışmalarıyla tanınmıştır. Kasime, on yıllar boyunca, bir başına Adıge toprağını bir ucunda öte ucuna adımlayarak dolaştı,  yer isimlerini toplamaya/ derlemeye çalıştı (- bir derleme örneği  olarak bkz.“Çerkesya'da değişik dinlerle ilişkili yer adları”, internet-). Adıgelerin yaşamış olduğu ama onun erişmediği hiçbir köşe bucak kalmamıştır diyebiliriz. Bütün bu yerleri bir başına dolaştı, çok sayıda makale ve kitap yazdı, büyük bir çalışma ürünü olan “Adıge Yeradları Sözlüğü” (Adıǵe toponimiçéske guşıaĺ/ Адыгэ топонимическэ гущыIалъ) adlı kitabını yayımladı.    

 

Yeradlarına ilişkin Kasime’nin derlemiş olduğu belgeler ve söz konusu kitabı Adıgece açısından bir hazine değerindedir, dilin geçmişi, ulusun tarihi konusundaki sorulacak sorulara yanıtların aranabileceği bir yapıt. Söz gelişi, Adıgelerin köy toplulukları halinde yaşamakta oldukları, Adıge toprağında yaşamış eski köylerin adları (Beğıdırhabl, Becenehabl, Beçmızay, Davırhabl, Verdenhabl, Mamrıkuay), şimdi tek köye düşmüş olan Abzahların eskiden büyük bir halk oldukları (Tube қey, Tube hase) anlaşılır.

 

 

Bilim alanındaki paha biçilmez çalışmalarına ek olarak Kasime, insanca yanıyla da örnek bir kişilikti. İnsana verdiği değer, yumuşak huyu, herkese karşı sevecen ve hoşgörülü olması, gönül almayı bilmesi, biz çalışma arkadaşlarının anısında kalan özelliğiydi, onun birilerinin kalbini kırmışlığını duymuşluğumuz yoktur. Bir toplulukta, çevredeki kişilerden birinin kalbini kırdıklarını, ona haksızca davranışlarda bulunulduğunu görmesi durumunda hemen o kişiye arka çıkar,  etkileyici, yumuşatıcı sözler söyler, onun teselli bulmasını sağlardı.

 

Kasime’nin incitici değil, gönül alıcı, şakacı yanları vardı, o onun bir özelliğiydi.

 

 

Benimse, herkesten farklı olarak Kasime’ye ilişkin ayrı bir sevgim vardı: Köylüm olduğu için onunla gurur ve onur duyuyor, ona, her zaman için  büyük bir saygı besliyordum. Köyümüzden yetişmiş ve Adıge toprağında güzel anılar ve iyi izler bırakmış kişilerden biriydi.

 

Blıpeŝeve Mir.

 

 

Adıge Kürsüsü’nde Doçent.

 

 

***

 

Dilbilimi konusunda çalıştı

 

 

 

Adıge dili ile Adıge edebiyatını derinlemesine öğrenmek  amacıyla  yüksek okula kaydolmuştuk, şansımız varmış, donanımlı öğretmenlerle bir araya geldik, onlardan edindiğimiz bilgi ve deneyim yaşamımızın en büyük varlığı değerinde, şimdiki çalışmalarımız da o temel üzerinden sürüyor. Dilin kurallarını, örnek özelliklerini  bize ulaştırmış olan öğretmenleri asla unutmuyoruz.  Қuraşıne Ḱazbeḱ  de bunlardan biri.  Ḱazbeḱ benim de hocam, ilginç anıları kaldı yaşamımız içinde, bunlar gençlik- öğrencilik günlerimizi zenginleştiren anılar.

 

Enstitüdeki öğrencilik yıllarımız boyunca Ḱazbeḱ gönlü bol, şakacı, mutluluk yayan biri olarak yaşıyor anılarımızda. Hocamızdan sadece bilimsel değerleri değil, yaşam örneklerini (шапхъэхэp) bize anlatıyor, dünyada olup bitenleri yorumlamamızı sağlıyordu.

 

Değişik ve iyi öğrenilebilecek yöntemler buluyor, kişiyi bilimsel derinliklere götürebiliyordu, dili kıvrak kullanıyor, büyük bir sanatsal yetenekle öğrencinin fikir yürütmesine yardımcı oluyordu. Fikir birliği bulunmayan sorular karşısında bu biliminsanı kaçamaksız yanıtlar veriyor, düzgün bir karara varmamız için bizimle birlikte çalışıyordu. Bilinçli konuşur, tutarlı çalışır, bizlere bu yöntemleri kavratmayı başarırdı. Yeni terimleri bolca kullanırdı, döneme uygun bakış açıları sunmaya önem verirdi. Yaşam içinde beliren sorunları gecikmeden kavrar, bunları karşılaştırır ve içlerinden doğru olanı bulur, Adıge dilinin değişik sorunlarına ilişkin örnek özetlemeler (зэфэхьысыжь гъэнэфагъэхэр) yapardı.

 

Dünya dilbilimini, Adıge dilbiliminin en son kazanımlarına uygun olarak değerlendirirdi. Gençlerce sevilirdi, temiz biriydi ve sevecen yaklaşımı insanda bir moral, bir ferahlık yaratırdı.

 

Ḱazbeḱ’in kaleminden çıkma yazılar hâlen masalarımız üzerinde, günümüz öğrencilerinin, bilime ilk adımlarını atan gençlerin temel başvuru kaynakları arasında.

 

Қuraşıne Ḱazbeḱ, dilbilimine dildeki sözcükleri çözümlemekle ilk adımlarını attı, sözcükleri analiz ediyor, bunun için değişik  yaklaşımları inceliyor, dildeki sözcüklerin ortak özelliklerini açıklıyordu. Çalışmaları büyük bir değer taşıyor, Adıge ulusunun dilindeki sözcükleri bilimsel yoldan öğrenmede büyük katkılarda bulundu.  Farklı bakış açıları bulunması nedeniyle, her dil sözcüğünün sözcük kuruluş özelliklerinin bulunduğunu dikkate alarak, ortak bir görüşe varılamayan sorunlar üzerinde son derece titiz davranarak, cins isimleri ile filleri birbirinden ayırmanın zor olduğunu dilbilimi içinde belirterek, bunları, her bir dil sözcüğünü, farklı özellikleriyle birlikte aydınlatmıştır.

 

 

Fiile (eylem) ilişkin sorunlar her zaman için en zor ve ilginç olan şeylerden, farklı bakış biçimleri, açıklığa kavuşturulamamış ve çok sayıda sorunun kaynaklandığı dil sözcükleri bulunuyor. «О возможности деления глагольных категорий на собственно вербальные и общепредикативные», «Переходные и непереходные глаголы как соотносимые формы глагола» adlı çalışmaları bu saydıklarımıza benziyor.

 

“Adıge edebiyat dili ve örnekleri (Адыгэ литературабзэмрэ шапхъэхэмрэ) adlı çalışması edebiyat dilinin sınırlarının ve örneklerinin nelere benzediği, başlıca tanıtıcı özellikleri, temel lehçenin (diyalekt) neye benzemesi gerektiği, bu diyalektin seçilmesine ilişkin zorluklar üzerinedir. Bu çalışmasında edebiyat dilinin oturtulması ile ilgili sorunları aydınlattı.

 

«О способах выражения определения в адыгейском языке», «Синтаксическэ зэхэфыным ишапхъэхэр» adlı çalışmaları sözdiziminin yeri üzerine. Sözdizimini çözme, birlikte/ bitişik sözcükleri, sözcük sonlarını, bu öğelerin özelliklerini sıralama biçiminde göstermekle olur. Bunları dilbiliminin en son ulaşmış olduğu gelişmelere uygun bir biçimde düzenlemek gerekir diyor araştırmacı. Sözdizimini (sentaks) çözme yollarını, yüksek okullara ve orta dereceli okullara uygun olacak biçimde gösteriyor, örnekler veriyor, çalışmalarını kolay anlaşılabilecek bir dille yazmış bulunuyor.

 

Қuraşıne Ḱazbeḱ  insanların kalbinde yaşıyor, öğrencileri, çalışma arkadaşları ve hizmetinde olduğu kişiler tarafından unutulmuyor, ondan memnunlar ve anısına saygı duyuyorlar. Kendisi artık aramızda değil ama çalışmaları, yapıtları aramızda, bizimle birlikteler, onlardan yararlanıyoruz, gençlerimize yol gösteriyorlar. Bundan sonrası için biliminsanının yazdığı yazıların başka dillere de çevrileceğini, yeni bilimsel çalışmalarda araştırmacının/ Қuraşıne Ḱazbeḱ‘in izlerinin temel alınacağını umuyoruz.

 

Haćemız Mir    

 

Anzavır kızı

 

Adıge Küsüsü’nde Doçent (- şimdi profesör-).

***

 

Adıgece iş görüyor

 

Yaşam durağan/ statik değil, bir yerde tıkanıp kalmaz, ilerler, yıllar birbirini kovalar, anadili Adıgece olan Adıge ulusunun tarih sayfaları da döner gider. Adıgece işliyor, yolunu ilerletiyor. “Anadili, ulusun biricik hayat kaynağıdır” (Ныдэлъфыбзэр - лъэпкъым ыпсэ зан), diyor Қereşe Zaynab.

 

Bugün Adıge Kürsüsü’nde çalışan, eğitim- öğretim işlerini ilerleten kişiler olarak, bizler dilbilimine katkılarda bulunmanın uğraşıları içindeyiz: Eğitim çalışmaları yanında inceleme görevlerini de yerine getiriyoruz, yardımcı metodik kitaplar yazıyor, yayınlıyoruz, toplumsal hizmetlerde bulunuyoruz. 2013 yılı eylül ayından beri Türkiye’deki Düzce Üniversitesi’nde Adıgece öğretilmeye başlandı. Üniversiteye Adıge Kürsüsü’nde görevli, dilbilimleri profesörü Haćemız Mir ile doçentler  Dole Ruzane ve Ŝheleĥo Susane öğretim üyeleri olarak bulunuyorlar.

 

Gençler, maalesef  sosyal bilimlere gereken ilgiyi göstermiyor, kitaba değer vermiyor, para getiren, daha konforlu bir yaşam sağlayan mesleklere yöneliyorlar. Bu nedenle dili öğretmek devletin görevlerinden biri oluyor. Konuya yeni yaklaşım yolları bulmayı, yeni buluşları, örnekleri incelemeyi, geçmişe de takılı kalmamayı, yaşamda yer bulan yeni gelişmelere ayak uydurmayı uygun ve daha yerinde buluyoruz. Bebelerimizin Adıgece konuşmaları için çizgi filmler, bilgisayar oyunları ve renkli küçük kitaplar gerekiyor, dil öğrenmede bunlar yardımcı olacaklardır. Anadili aile içinden başlanarak öğrenilir. Anadilinin bilimsel yollardan öğrenildiği yerler ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarıdır.  Adıgecenin yaşamı, gelişmesi, bizlerin, Adıgece konusunda çalışanların özverili çalışmalarına da bağlıdır.

 

Adıgece ile Adıge insanını birinden ayıramayız. Kuyeko Nalbıy kalplerimizde  daha iyi bir gelecek umudu yaratıyor:

 

Umudu yüce,

 

Merhamet dilenmeyen, sözü söz.

 

Şarkısı umut uyandırıcı,

 

İnsanın yüreğini iyiye yöneltici.

 

Kartal kanadı gibi havalanır, geleceği gibi,

 

Yaşamın yaşam olur muydu, dostun, arkadaşın olmasaydı?

 

Nereden gelirdi ki, dostum, Adıgece,

 

Adıgeler tarafından yaratılmasaydı!

 

Hamırzeko Nurıyet.

 

Adıge Kürsüsü (şimdiki) Başkanı, Doçent.

 

Adıge mak, 13 Mart 2014


 

Not: Tire içindeki fazladan eklemeler bize aittir. -  hcy. 

 
 
  Bugün 16 ziyaretçi (22 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol